KÜLTÜR SANAT

"Simona’ya Sonsuzluk Mektupları" okurlarıyla buluştu

Turgay Deniz’in kaleme aldığı Simona’ya Sonsuzluk Mektupları adlı şiir kitabının tanıtım ve imza günü gerçekleştirildi.

Abone Ol

DİYARBAKIR HABER - Turgay Deniz’in kaleme aldığı Simona’ya Sonsuzluk Mektupları adlı şiir kitabının tanıtım ve imza günü gerçekleştirildi. Red Yayınevi tarafından yayımlanan eser, şiirseverlerden yoğun ilgi gördü.

Yazar Turgay Deniz, imza gününde yaptığı konuşmada kitabının temalarına ve yazın serüvenine dair açıklamalarda bulundu. 1976 yılında Kars’ın Sarıkamış ilçesinde doğan Deniz, ilk, orta ve lise öğrenimini İzmir’in Selçuk ilçesinde tamamladı. Trakya Üniversitesi’nde tıp eğitimi alan yazar, 2001 yılında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nda doktora programına başladı. 2005’ten itibaren çeşitli özel hastanelerde çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı olarak görev yapan Deniz, edebi çalışmalarını Diyarbakır’da sürdürüyor. Evli ve iki kız çocuğu babası olan yazar, 2001 yılından bu yana Diyarbakır’da yaşıyor.

Simona’ya Sonsuzluk Mektupları, sevda, acı, özlem, neşe, baba olmak, eş olmak, direniş, umut, sabır, kavuşma ve yeniden doğuş gibi temalar etrafında şekillenen şiirlerden oluşuyor. Kitaba ismini veren şiir, dört bölümden oluşan “Simona’ya Sonsuzluk Mektupları” adlı uzun soluklu yapıttan oluşuyor.

Deniz, eserde geçen "Simona" isminin Romen kökenli olduğunu ve Türkiye’de nadiren kullanıldığını, anlam olarak ise mitolojik Simurg (Zümrüdüanka) kuşunu simgelediğini belirtti. "Nico" ismi ise Yunanca kökenli olup zafer, dirayet ve özgürlük anlamlarıyla eserde yer buluyor. Kitabın temelinde görünürde bir aşk hikayesi olsa da, bu aşk; fedakârlık, sadakat, yeniden doğuş, direnç ve umudu simgeleyen çok katmanlı bir anlatıya dönüşüyor.

Deniz, kitabında kapitalist yaşam tarzına, materyalist değerlere karşı bir duruş sergileyerek sevgi, sadakat ve fedakârlığın parayla ölçülemeyeceğini vurguladığını dile getirdi. Şiirlerinde suya hem eleştirel hem övgü dolu göndermeler yaptığını aktaran yazar, bu yaklaşımıyla insan doğasındaki değişkenliğe de dikkat çektiğini ifade etti.

Aynı zamanda bir baba ve eş olarak şiirlerine bu duyguları da yansıttığını belirten Deniz, "Amacım, insanların giderek duyarsızlaştığı bir çağda duygularla yüzleşmelerini sağlamak ve bir zihin karmaşası yaratmak" dedi.

Yazar, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Bu kitabı gerçekliğim ve hayallerimle yazdım. Her şey hayal etmekle başlar. En büyük ilham kaynağım eşim Çiğdem’e ve bana yoldaşlık eden kızlarım Berfin ve Delal’e şükranlarımı sunuyorum. Daha fazla konuşursam ağlayabilirim, bu da feodal bir adama yakışmaz.”