23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını fırsat bilenler, haftanın ilk gününde tarihi Diyarbakır’a akın etti. Tarih ve doğa manzarasında fotoğraf çektiren ziyaretçiler, Dicle Nehri kıyısında çay içmeyi de ihmal etmedi. Huzurun hakim olduğu Diyarbakır'da tarihi mekanlar tatil dolayısıyla doldu taştı.
Diyarbakır’da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını fırsat bilenler, haftanın ilk gününde tarihi Ongözlü Köprü’ye akın etti. Sabahın erken saatlerinden itibaren köprüye gruplar şeklinde ziyaretçiler geldi. Köprü ve çevresini gezen ziyaretçiler, sık sık arkadaşlarıyla fotoğraf çektirdi. Köprü çevresinde park yeri arayan araçlar kuyruk oluşturdu. Köprü ve çevresini gezen ziyaretçiler daha sonra nehir kenarında bulunan çardaklarda tarih ve doğanın birleştiği manzara eşliğinde çay içmeyi ihmal etmedi.
Diyarbakır’a ilk defa geldiğini ve çok beğendiğini belirten Semra Demir, “Tarih fışkırıyor, mekanlar çok güzel, insanlar çok sıcak ve yakın. Buraya ilk gelişim ve güzel” dedi.
Göreve 1981’de Diyarbakır’da başladığını ve yıllar sonra tekrar ziyaret etme fırsatı bulduğunu belirten Yüksek Aygün ise, “35 yıldan sonra çalıştığım yerlere geri dönmüş oldum. Çok değişmiş buldum. Her şeyden evvel modern hale gelmiş, o döneme ilişkin pek çok şey değişmiş. Türkiye’nin diğer yerlerinden farkı yok görselliğiyle, eserleriyle, insan ilişkileriyle. Olağanüstü bir durum sezmedik aksine Türkiye’nin diğer gezilecek şehirlerinden bir farkı yoktu. Fevkalade güzel, misafirperver, dostane, sevgi ve hürmetle karşılandık. Her yerde de o güler yüzü bulduk. Buranın fevkalade ziyarete müsait çok güzel bir doğa parçası, ülkenin bir parçası olduğunu duyuruyorum” diye konuştu. İHA
Diyarbakır’da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını fırsat bilenler, haftanın ilk gününde tarihi Ongözlü Köprü’ye akın etti. Sabahın erken saatlerinden itibaren köprüye gruplar şeklinde ziyaretçiler geldi. Köprü ve çevresini gezen ziyaretçiler, sık sık arkadaşlarıyla fotoğraf çektirdi. Köprü çevresinde park yeri arayan araçlar kuyruk oluşturdu. Köprü ve çevresini gezen ziyaretçiler daha sonra nehir kenarında bulunan çardaklarda tarih ve doğanın birleştiği manzara eşliğinde çay içmeyi ihmal etmedi.
Diyarbakır’a ilk defa geldiğini ve çok beğendiğini belirten Semra Demir, “Tarih fışkırıyor, mekanlar çok güzel, insanlar çok sıcak ve yakın. Buraya ilk gelişim ve güzel” dedi.
Göreve 1981’de Diyarbakır’da başladığını ve yıllar sonra tekrar ziyaret etme fırsatı bulduğunu belirten Yüksek Aygün ise, “35 yıldan sonra çalıştığım yerlere geri dönmüş oldum. Çok değişmiş buldum. Her şeyden evvel modern hale gelmiş, o döneme ilişkin pek çok şey değişmiş. Türkiye’nin diğer yerlerinden farkı yok görselliğiyle, eserleriyle, insan ilişkileriyle. Olağanüstü bir durum sezmedik aksine Türkiye’nin diğer gezilecek şehirlerinden bir farkı yoktu. Fevkalade güzel, misafirperver, dostane, sevgi ve hürmetle karşılandık. Her yerde de o güler yüzü bulduk. Buranın fevkalade ziyarete müsait çok güzel bir doğa parçası, ülkenin bir parçası olduğunu duyuruyorum” diye konuştu. İHA