ÖZEL HABER

Diyarbakır Eczacılar Odası: Eczacılık sektörü alarm veriyor

11. Bölge Diyarbakır Eczacılar Odası Başkanı Ahmet Turgay Yaşar, Diyarbakır Haber'e verdiği özel röportajda sektörün kronikleşmiş sorunlarını tüm yönleriyle anlattı. Yardımcı eczacılık sistemindeki tıkanıklık, serbest eczanelerin krediyle ayakta kalma mücadelesi, kamudaki eczacıların görmezden gelinen hak kayıpları ve kontrolsüzce artan fakülte kontenjanları…

Abone Ol

DİYARBAKIR HABER- Artan ekonomik baskılar, yetersiz istihdam olanakları ve çözümsüz bırakılan yapısal sorunlar, eczacılık mesleğini her geçen gün daha da çıkmaza sürüklüyor. 11. Bölge Diyarbakır Eczacılar Odası Başkanı Ahmet Turgay Yaşar, Öz Diyarbakır Gazetesi’ne konuştu. Başkan Yaşar, Mezun sayısının katlanarak arttığı ancak istihdamın aynı oranda gelişmediği sektörde, serbest ve kamu eczacıları arasında yaşanan adaletsizlikleri, genç eczacıların işsizlik krizini ve ilaç fiyat politikalarının eczaneler üzerindeki yıkıcı etkisini detaylarıyla anlattı.

İşte, çarpıcı röportajın detayı;

Yaşar ayrıca, şehir hastanesi yatırımlarının bölgeye etkisinden, sağlık turizmi potansiyeline kadar Diyarbakır’ın geleceğine dair önemli mesajlar verdi.

"Yıllardır değişmeyen yapısal sorunlar var"

Eczacılık sektörünün sorunlarını yakından biliyoruz. Sürekli gündeme getiriyorsunuz. Peki mevcut sorunlar çözülüyor mu, yoksa hâlâ devam ediyor mu?

“Biz yerel sorunları çözmek için elimizden geleni yaptık ve yapıyoruz. Ancak yapısal, ülke genelini ilgilendiren büyük sorunlar hâlâ çözümsüz. Bunları muhataplarımıza iletiyoruz ama bir sonuç alamıyoruz. Eczacılık sektörü büyüdükçe sorunlar çeşitleniyor; öğrencilikten, yardımcı eczacılığa; serbest eczanelerden kamu eczacılarına kadar her aşamanın ayrı bir krizi var.”

"Her yıl 5.000 mezun, sadece 500 istihdam"

Özellikle genç eczacıların istihdamı ciddi bir sorun haline geldi. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

“Türkiye'de her yıl 4.500 ila 5.000 eczacı mezun oluyor. Ancak kamuya alınan eczacı sayısı 450-500 civarında. Bu dengesizlik, plansızca açılan eczacılık fakülteleri ve kontenjan artışlarıyla daha da derinleşti. Mezunlar mesleğe umutla başlıyor ama iş bulamadıkları için hayal kırıklığı yaşıyorlar”

"Yardımcı eczacılık sistemi sürdürülebilir değil"

Yardımcı eczacılık süreci de ciddi eleştiriler alıyor. Bu konuda görüşünüz nedir?

“2014’te yürürlüğe giren yardımcı eczacılık zorunluluğu, mezunların bir yıl boyunca eczanede çalışmasını şart koşuyor. Ancak bugün bu kriterleri sağlayan eczane sayısı yetersiz. Örneğin Diyarbakır’da sadece 14 eczane bu süreci karşılayabilecek durumda. Oda olarak büyük çaba sarf edip mezunlarımızı yerleştiriyoruz ama ekonomik şartlar nedeniyle sürdürülebilir değil”

"Kamu eczacıları stratejik personel ama maaşları adaletsiz"

Kamuda çalışan eczacılar da hak kaybı yaşadıklarını söylüyorlar. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

“Eczacılar yasa gereği stratejik personel. Ama maaş ve ek ödeme dağılımında ‘hekim dışı’ statüsüne sokuluyorlar. Bu büyük bir adaletsizlik. 10 birimlik katkının 8'i hekimlere veriliyor, kalan 2 birim ise tüm diğer sağlık personeline dağıtılıyor. Bu durum düzeltilmezse kamu eczacılarının motivasyonu kalmayacak”

"Serbest eczaneler kredilerle ayakta duruyor"

Serbest eczaneler ekonomik olarak nasıl ayakta kalıyor?

“Bugün Diyarbakır’da 530 civarında eczane var. Çoğu krediyle, borçla ayakta durmaya çalışıyor. Kira, personel, enerji giderleri sürekli artıyor ama ilaç fiyat kararnamesi yılda bir güncelleniyor. Bu dengesizlik sürdürülemez. Şu an birçok eczane ‘gizli iflas’ durumunda.”

"İlaç harcamaları Avrupa’nın çok gerisinde"

Türkiye’de ilaç ve sağlık bütçesi yeterli mi?

“Türkiye’nin sağlık bütçesi içerisinde ilaca ayrılan pay sadece %0,69. Avrupa ortalaması %1,5 civarında. Bu kadar düşük bir oranla 85 milyon insana kaliteli sağlık ve ilaç hizmeti sunmak mümkün değil. Bütçenin artırılması gerekiyor”

"Sağlıkta Diyarbakır üs olabilir"

Şehir hastanesi projesi tamamlandığında eczacılık ve sağlık sektörüne katkısı nasıl olacak?

“Diyarbakır bölgenin sağlık üssü olabilir. Kuzey Irak’tan, İran’dan hastalar gelebilir. Bu sadece eczacılara değil, otelcilikten ulaşıma kadar her alana katkı sunar. Şehir hastanesinin planlanan kapasitesi 25.000. Bu, Diyarbakır’a büyük bir hareketlilik ve sağlık turizmi getirir”

"Eczacılık sadece ilaç satmak değil"

Eczacılık mesleği sizce nasıl bir dönüşüm içinde olmalı?

“Eczacılar sadece ilaç satan değil, sağlık danışmanı olmalı. Akılcı ilaç kullanımı konusunda halkı bilinçlendirebiliriz. Bu hem hastanın sağlığına hem de devletin bütçesine katkı sağlar. Yaşlanan nüfusla birlikte geriyatrik eczacılık gibi yeni uzmanlık alanlarına ihtiyaç var. Sadece eczane açmak değil, meslek alanlarını genişletmek gerekiyor”

Son olarak hem yetkililere hem de meslektaşlarınıza mesajınız nedir?

“Eczacılar umutsuzluğa kapılmasın. Biz elimizden geleni yapıyoruz. Ancak yetkililer de artık eczacıları görmeli. Hak ettiğimiz yaşam standartlarını talep ediyoruz. Bu ülkenin her karışında büyük fedakârlıklarla hizmet veriyoruz. Daha sağlıklı, daha mutlu bir eczacılık sistemi mümkün”