ÖZEL HABER

DOGÜNSİFED Başkanı Türk: Silahların susması, konuşma ve çözüm üretme fırsatıdır

DOGÜNSİFED Başkanı Devrim Türk, bölgede yaşanan son gelişmelerin ardından başlayan normalleşme sürecini ve bunun ekonomik yansımalarını değerlendirdi. “Silahların susması sadece barış değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal kalkınma için bir fırsattır” diyen Türk, sürecin meclis çatısı altında yasal bir zemine kavuşturulması gerektiğine dikkat çekti. Türk, teşvik politikaları, altyapı yatırımları ve iş dünyasının rolü üzerine de önemli mesajlar verdi.

Abone Ol

DİYARBAKIR HABER - Türkiye'nin en kritik meselelerinden biri olan Kürt sorununun çözümüne dair umut verici gelişmeler yaşanırken, bu sürecin ekonomik ve toplumsal boyutları da daha fazla gündeme geliyor. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde uzun yıllardır süren çatışmalı ortamın sona ermesiyle birlikte, bölgenin kalkınma hamleleri yeniden masaya yatırılıyor.

Bu kapsamda, Doğu ve Güneydoğu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (DOGÜNSİFED) Başkanı Devrim Türk ile sürecin ekonomik, sosyal ve yapısal boyutunu konuştuk. Devrim Türk, silahların susmasının yalnızca bir barış adımı değil, aynı zamanda ekonomik kalkınmanın önünü açan tarihi bir fırsat olduğunu vurgularken, bölgenin teşvik sisteminden ulaşıma, eğitimden lojistiğe kadar çok sayıda alanda yeniden yapılandırılması gerektiğine dikkat çekti.

DOGÜNSİFED’in hem yerel iş dünyasında hem de TÜRKONFED çatısı altındaki ulusal iş dünyasında yürüttüğü temaslar, iş dünyasının barış sürecine dair nasıl bir beklenti içinde olduğunu da gözler önüne seriyor.

İşte o dikkat çeken röportajın detayları...

Öncelikle son gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

“Her şeyden önce silahların ortadan kalkması ve susması bize çok büyük bir kapı açıyor. Bu kapı, ülkenin sorunlarını masada oturarak konuşma fırsatı. Bu nedenle bu süreç çok değerli”

Şiddet ortamının bölgeye etkilerini nasıl görüyorsunuz?

Uzun süreli şiddet ortamı bölgede insanları hem maddi hem manevi hem de sosyolojik olarak çok etkiledi. Artık bir rehabilitasyon süreci başlamalı. Bu süreç sadece ekonomiyle değil, toplumsal sorunlarla birlikte ele alınmalı. Psikolojik ve sosyolojik açıdan ciddi bir çalışmaya ihtiyaç var.

Sürece dair öngörünüz nedir?

“Biz silahların sustuğunu varsayıyor ve bir daha asla gündeme gelmemesini umut ediyoruz. Bu süreçte sadece Kürt sorunu değil, demokratikleşmeden hukuka, ekonomiden sosyal adalete kadar birçok başlık bir arada ele alınmalı”

DOGÜNSİFED olarak sürece nasıl katkı sunuyorsunuz?

“Biz süreci Türkiye İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) çatısı altındaki diğer iş insanlarıyla da görüşüyoruz. Bu sürecin ne kadar değerli olduğunu anlatıyoruz. Hemen hemen tüm STK'lar ve iş çevrelerinde pozitif bir yaklaşım var. Ancak biz daha güçlü destek verilmesini istiyoruz”

Devletten bölgeye yönelik beklentileriniz nelerdir?

“Gelişmişlik farklarını kapatacak gerçekçi teşvik politikalarına ihtiyacımız var. Bugün İstanbul ve Kocaeli gibi illerde kişi başı gelir 16-17 bin dolar civarında. Oysa Hakkari’de bu rakam 4 bin dolara kadar düşüyor. Diyarbakır da bu ortalamanın altında. Bu farkı kapatmak için kapsamlı ekonomik planlar yapılmalı”

Bu planların hangi alanlara odaklanması gerekiyor?

“Lojistik, demiryolu, havayolu gibi ulaşım altyapıları güçlendirilmeli. Turizmde büyük potansiyelimiz var. Ancak yeterli yatırım yok. Hızlı tren projeleri halen Diyarbakır ve doğusunu kapsamıyor. Bunlar mutlaka planlamaya dahil edilmeli”

Sürecin siyasi ve hukuki zemini hakkında ne düşünüyorsunuz?

“Sürecin yasal zemine kavuşması çok önemli. Yakında Meclis’te bir komisyon kurulması bekleniyor. Sadece iktidar partileri değil, muhalefetin de buna destek vereceğini görüyoruz. Özellikle CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in bu süreçle ilgili açıklamaları değerli. Bu komisyonun kurulması, sizin de bahsettiğiniz gibi, sürecin resmiyet kazanması açısından kritik.”

Ekonomik kalkınma sadece yatırım mı demek sizce?

“Hayır. Ekonomi sadece para, üretim ve yatırımdan ibaret değil. İçinde eğitim, kültür ve iş yapma kültürü de var. Bunlar birlikte ele alınmalı. Biz bu anlayışla üniversitelerle, STK’larla ve karar vericilerle çalışmaya devam ediyoruz”

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Umarım bu süreç sağlıklı ve kararlı bir şekilde devam eder. Politikacılar, karar vericiler bu süreci sahiplenirse, bölgemiz hem huzura hem de hak ettiği kalkınmaya kavuşacaktır”