DİYARBAKIR HABER – Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde yaşanan sorunların ardı arkası kesilmiyor. Daha önce hakkında yıkım kararı alınan ve Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında çatlaklar oluşan hastane binasının arot ve depreme dayanıklılık testlerinin yapılması talep edilmiş ancak test sonuçları, kamuoyuyla paylaşılmamıştı. Söz konusu hastane, yine sorunlar ile gündeme geldi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) İşyeri Temsilcisi Serdar Büyükdeniz hastanede yaşananlara ilişkin Cumhuriyet Gazetesi’ne açıklamalarda bulundu:
Personel sayısı az
“Yoğun bakım ünitelerinde bile asgari personel sayısı karşılanamazken, servisteki hemşireler asgari donanım altında yoğun iş gücü ile çalışıyor ve çoğu zaman 2 hemşirenin 36 bebek hastaya baktığı görülüyor. Hasta sayısı azaldığında ise nöbet tutan hemşireler eve gönderiliyor. En son, insanlar nöbete geliyor sabah 8’de, gece 12’de ‘’hasta sayısı azaldı eve gideceksiniz’’ diye insanlara zorla baskı yaptırılıyor ve eve gönderiliyor.”
Biz bu durumla ilgili Meclis’e soru önergesi verdik. Hastane resmi belge üzerinden yalan beyanla çalışanların kendi isteğiyle eve gittiğine dair yazı verdi bakanlığa. Yani hem burada iş bilmezlik var, hem kamuyu yanlış yönlendirme var. Yalan veriler ile bakanlığı yanlış yönlendirme var. Halk sağlığını tehlikeye atmak var” ifadelerini kullandı.
Hastanede fareler görülüyor
Hastanedeki ihmallerin görmezden gelinmesinin, hastaları ve çalışanlarını ciddi sağlık tehdidi altında bıraktığını belirten Büyükdeniz, “Temizlik personeli sayısında yetersizlik görülen hastanede, bazı günler temiz çarşaf bulunamıyor. Hastanenin birçok biriminde ise fare görülüyor” diye konuştu. Büyükdeniz, asansörlerin de yıllardır arızalanarak yaşamsal tehlike yarattığını ifade ederek “Asansörler yaklaşık 4-5 yıldır sürekli arızalı. Hatta yeni doğan bir bebek kaldı asansörde. Küvezle birlikte 112’nin getirdiği bebek bile asansörde kaldı. İnsanlar kaldı. Bir defa asansör çakıldı, insanlar ölüm tehlikesi atlattı” dedi.
Yemekhane havalandırma motoru devre dışı
Hastanenin yemekhanesini soğutması gereken havalandırma motorunun da 3 yıldır onarılmadığını vurgulayan Büyükdeniz, “Yemekhanenin mutfak bölümünde normalde havalandırma olması gerekiyor. Bir de soğutma sistemi olması gerekiyor. Havalandırma ve soğutma sisteminin olduğu makine bölümündeki motor kesilip devre dışı bırakılmış 3 yıl önce. Şu anda, yemekler 60 derece üzerindeki sıcaklıklarda yapılıyor. En basitinden bir tavuk bile yapılsa, o yemeği hastalar, hasta yakınları ve çalışanlar yiyor. Yani bin 500’e yakın insan yiyor. O tavukta bir mikrop veya bakteri ürese; orada bir zehirlenme olsa, yüzlerce insan ölecek” dedi.