DİYARBAKIR HABER – Uzun yıllardır akademik başarılardan çok skandallarla anılan Dicle Üniversitesi, son yapılan milyarlık yemek ihalesi ile yeniden gündemde.
Sürekli olarak adı skandallarla anılan Dicle Üniversitesi, son olarak öğrencisi ile gönül ilişkisi ile gündeme gelerek tepkilerin odağında yer almıştı.
Henüz yaşanan skandalın yankıları sürerken bu kez de milyarlık yemek ihalesi ile ilgili çarpıcı iddialarla gündeme geldi.
Diyarbakırlı iş insanı İsmail Özşanlı, Dicle Üniversitesi’nin milyarlık yemek ihalelerini ‘adrese teslim’ yapılacağını ifade etti. Rektörlüğe dilekçe ile başvuran Özşanlı, ‘Memur, öğrenci, hasta ve refakatçi yemek’ ihalesinin adrese teslim yapılacağını iddia ederek, şikayette bulundu.
‘İhale aynı firmaya verilmek isteniyor’
Söz konusu ihaleye en düşük teklifi veren firma yetkilisi Diyarbakırlı iş insanı İsmail Özşanlı, yemek ihalesinde konulan ve yerine getirilmesi mümkün olmayan şartlarla ihalenin mevcut firmaya tekrar verilmesinin amaçlandığını iddia etti.
Özşanlı, yemek ihalesi şartnamesinde tespit edilen usulsüzlükleri sıralayarak, üniversite yönetimine düzeltilmesi talebiyle resmi başvuruda bulundu.
‘Şartname kişiye özel hazırlandı’
Başvuru dilekçesinde ihale dokümanında yer alan 35. maddeye ilişkin çeşitli açılardan eleştiriler getiren Özşanlı, yemek işinin sürekli aynı firmaya verilmesi bahanesi taşıyan şartları kendisi dahil olmak üzere Diyarbakır ve bölge firmalarının yerine getirmesinin mümkün olmayacağına dikkati çekti.
Dilekçesinde, hukuki açıdan ihale kanununa da atıfta bulunan Özşanlı, “İdareniz tarafından gerçekleştirilecek olan “Dicle Üniversitesi Hastanesi Öğrenci ve Memur 36 Aylık Malzeme Dahil, Yemek Pişirme, Dağıtım ve Sonraki Hizmet Alımı” ihalesine ilişkin olarak İdari Şartname’nin 35. maddesinde, ekonomik açıdan en avantajlı teklifin belirlenmesine yönelik bir puanlama sistemi öngörülmüştür. Ancak söz konusu düzenleme; 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun temel ilkeleriyle, kamu yararı anlayışıyla ve rekabet hukukunun evrensel esaslarıyla bağdaşmamaktadır. 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 5. maddesinde, idarelerin yapacakları ihalelerde; Rekabet, eşit muamele, saydamlık, güvenirlik, kamu kaynaklarının verimli kullanılması ilkelerine riayet etmeleri zorunlu kılınmıştır. Kamu ihale hukukunun özü, ihtiyaçların uygun şartlarla ve en düşük maliyetle karşılanması olup, bu amaçla mümkün olan en geniş rekabetin sağlanması esastır. Danıştay’ın ve Kamu İhale Kurulu’nun yerleşik kararlarında da ihale dokümanına yalnızca belirli isteklilerin sahip olduğu belgelerin eklenmesi veya ihale konusu işle doğrudan ilgisi olmayan kriterlerin fiyat dışı unsur olarak öngörülmesi, rekabeti sınırlayıcı ve kamu ihale ilkelerine aykırı olarak değerlendirilmiştir” denildi.
‘Puanlama sistemi diğer üniversitelerin ihale şartnamelerinde yok’
Özşanlı dilekçesinde mevcut düzenlemede yer alan puanlama sisteminin Türkiye'deki diğer üniversitelerin ihale şartnamelerinde bulunmadığına vurgu yaparak, "İdari Şartname’nin 35. maddesi uyarınca, ekonomik açıdan en avantajlı teklifin belirlenmesinde; Teklif fiyatı puanı (80 puan), Fiyat dışı unsurlar (20 puan) esas alınacaktır. Fiyat dışı unsurlar kapsamında ise yalnızca iki kriter öngörülmüştür. TSE’den alınmış, ihale tarihi itibariyle geçerli TSE Sürdürülebilir Güvenli Üretim Belgesi (10 puan), Helal Akreditasyon Kurumundan akredite kuruluşlardan alınmış, ihale tarihi puanlama sisteminin kurumunuza kamu zararı yarattığı itibariyle geçerli Helal Üretim Uygunluk Belgesi (10 puan).
Puanlama sistemi kamu zararı yaratacak
Bu kriterler incelendiğinde; Söz konusu belgelerin ihale konusu hizmetin ifasıyla doğrudan bir ilgisinin bulunmadığı, Türkiye’de yalnızca sınırlı sayıdaki firmanın bu belgelere sahip olduğu, Türkiye’de diğer üniversiteler de böyle bir puanlama sistemi olmadığı ve bu sayede fiyatların işçilik maliyeti hariç; Kahvaltılar 40,00 TL ile 50,00 TL, Yemeklerin ise 65,00 TL ile 75,00 TL arasında yapılıp ve sözleşmeye bağlandığı, Bu puanlama sisteminin kurumunuza kamu zararı yarattığı ve ihalenin, şu an hali hazırda kurumunuz işini yapan firmaya çok büyük ölçüde avantaj sağladığı, dolayısıyla bu düzenlemenin, başka isteklilerin katılımını engellediği ve caydırıcı nitelik taşıdığı ve esasen ihalenin sonucunu önceden belirleyecek ölçüde rekabeti ortadan kaldırdığı aşikardır.”
‘Rekabet engelleniyor’
Özşanlı, dilekçesinde şunlara vurgu yaptı: “Uygulamada, söz konusu düzenleme ile yalnızca belirli bir firmanın avantajlı konuma getirildiği, bu firmanın ülke genelinde düzenlenen ihalelerin çok büyük bir kısmını aynı yöntemlerle kazandığı, hatta kimi ihalelerde kendi iştirakleri ve bağlı şirketleriyle birlikte ihalelere girerek yapay rekabet görüntüsü oluşturduğu, ihale şartnamelerine kendi sahip olduğu belgelerin fiyat dışı unsur olarak ekletmek suretiyle piyasadaki diğer isteklilerin katılımını fiilen engellediği, bilinen ve tekrarlanan bir durumdur. Bu haliyle idareniz, kamu ihale hukukunun temel ilkelerini ihlal etmekte, rekabeti ortadan kaldırmakta ve kamu kaynaklarının etkin kullanımını engellemektedir. Bu tür düzenlemeler, yalnızca kamu yararına aykırılık teşkil etmekle kalmayıp, aynı zamanda kamu vicdanını zedelemekte, ihalelerin şeffaflığını tartışmalı hale getirmektedir. 4734 sayılı Kanun’un 5. maddesine Rekabet ve eşit muamele ilkelerine aykırılık, Kamu İhale Kurulu kararları ve Danıştay kararları ile Rekabetin engellendiği veya eşit muamelenin ihlal edildiği durumu ile ihalelerin iptaline hükmedilmiştir. Dolayısıyla mevcut düzenlemenin hukuken geçerli bir dayanağı bulunmamakta, yalnızca belirli firmalara avantaj sağlamayı amaçladığı anlaşılmaktadır”.
‘KİK ve yargı yoluna gideceğim’
Konun gündeme gelmesi sonrası bazı sitelerden haberlerin kaldırıldığı görülürken, Dicle Üniversitesi Rektörlüğü’nün açıklama yapmaması dikkat çekti.
Gelişmelerin ardından gözlerin çevrildiği Rektör Prof. Dr. Kamuran Eronat’a çevrildi. Eronat’ın üniversitenin en büyük ihalelerinden biri olan “öğrenci ve memur yemeği” ihalesiyle alakalı gündeme gelen şaibelerle ilgili soruşturma açıp, ihale şartnamesini yenilemesi bekleniyor. Şartnameyle ilgili üniversite idaresi tarafından işlem yapılmaması halinde, Özşanlı KİK’e şikayette bulunup, suç duyurusunda da bulunarak yargıya başvuracağını söyledi.
Üniversite'den iddialara cevap!
Üniversitenin, kamu ihale hukukunun temel ilkelerini ihlal ederek, rekabeti ortadan kaldırıp, kamu kaynaklarını etkin kullanımını engellediği yönündeki iddialarla ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan Dicle Üniversitesi yönetimi, şunları söyledi:
“İhale sürecimiz devam ediyor. Şu an teklifler inceleme aşamasında. Herhangi bir olumsuzluk olursa hassasiyetle takip edeceğiz. 3 yıllığına yapılan ihalede TEFE-TÜFE hariç fiyatı sabitleyeceğiz. Bu ihale kendi alanında Türkiye’nin en uygun fiyatlı ihalesi olacak.”
İhalenin yaklaşık maliyete göre mi yoksa en düşük bedelle mi verilecek sorusunu yanıtlayan yetkililer, “En uygun fiyatı içeriği kapsayacak şekilde komisyon tarafından değerlendirilecek” ifadelerini kullandı.