Mesut Aslan/özDİYARBAKIR – 2025 yılı ekim sezonunda yeterli yağış olmaması nedeniyle, toprak yeterince ürün vermedi. Şimdi gözler Diyarbakır genelinde çiftçilerin borç ödeme tarihleri olan 7 Temmuz (7/15) ve 15 Ağustos (8/15) tarihlerine çevrildi.
Bu iki tarih, birçok çiftçi için yılın en zorlu ve stresli günleri olacak gibi görünüyor. Çünkü gelir yok ama borç var. Ve bu borçlar sadece bankalara değil; tüccarlara, kooperatiflere ve hatta tefecilere.
Kurak sezon, boş ambarlar, borç defterleri
Bu yıl Diyarbakır’ın Bismil, Silvan, Çınar, Ergani ve Hazro gibi tarım ağırlıklı ilçelerinde yağış azlığı ve yüksek sıcaklıklar nedeniyle buğday, arpa, mercimek gibi temel ürünlerde ciddi rekolte düşüşleri yaşandı. Tarla hasat vermedi, çiftçi elindeki borcu nasıl ödeyeceğini bilemez hâle geldi.
7/15 ve 8/15, bölge genelinde vadelerin dolduğu, hesapların kapandığı günler olarak biliniyor. Ancak bu yıl, çiftçinin ödeyecek ne mahsulü var ne de geliri… İşte bu nedenle, bu iki tarih yaklaştıkça tedirginlik artıyor.
“Toplumsal patlama riski var”
Çiftçi birlikleri ve kanaat önderleri, bu durumun yalnızca ekonomik bir kriz değil, toplumsal güvenlik sorunu olduğuna dikkat çekiyor. Daha önce yaşanan borç kavgaları, silahlı çatışmalar ve intihar vakaları hafızalardaki yerini korurken, yetkililere açık bir uyarı yapılıyor:
“Eğer bugünden önlem alınmazsa, Diyarbakır ve ilçelerinde 7/15 ve 8/15 tarihlerinden sonra çok acı olaylar yaşanabilir. Bu sadece bir borç değil, aynı zamanda bir insanlık ve adalet meselesidir.”
Acil tedbirler alınmalı
Kaymakamlıklar ve kolluk kuvvetleri, ilçelerdeki gerilimi şimdiden izlemeye almalı.
Tarım Kredi, bankalar ve esnaf odaları yapılandırma ve borç erteleme yönünde adım atmalı.
Müftülük ve kanaat önderleri, toplumsal barış çağrıları yapmalı.
Yerel yöneticiler, çiftçinin sesi olmalı; bu sorunu Ankara’ya taşımalı.