özDİYARBAKIR - İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi tarafından organize edilen “Barışa Giden Yol: Hafıza ve Adalet” konferansı, çatışmalı süreçlerden etkilenen yurttaşlar, kayıp yakınları ve barış mücadelesi yürüten sivil toplum kuruluşlarının geniş katılımıyla Diyarbakır’da gerçekleştirildi.
İHD Diyarbakır Şube Başkanı Av. Ercan Yılmaz’ın açılış konuşmasıyla başlayan konferansta, İHD Eş Genel Başkanları Eren Keskin ve Hüseyin Küçükbalaban barış sürecine dair değerlendirmelerde bulundu.
Uğur Kaymaz’ın annesinden duygusal mesaj
Konferansta, 2004 yılında babasıyla birlikte Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 13 kurşunla öldürülen 12 yaşındaki Uğur Kaymaz’ın annesi Makbule Kaymaz’ın gönderdiği duygusal mesaj okundu. Makbule Kaymaz mesajında, “Ben bir Kürt anneyim. Oğlumu 12 yaşında kaybettim. Evlatlarımızı kaybettik ama umutlarımızı kaybetmek istemiyoruz. Ne bir çocuk daha mezarda büyüsün, ne bir annenin daha yüreği yansın” ifadeleriyle barış çağrısı yaptı.
Eren Bülbül’ün annesi; “Barışı savunmayayım da ne yapayım!”
2017’de Trabzon’un Maçka ilçesinde çatışma arasında kalarak yaşamını yitiren Eren Bülbül’ün annesi Ayşe Bülbül de konferansa gönderdiği mesajda, “Barışı savunmayayım da ne yapayım! Başka anneler evlatsız bayram geçirmesin” diyerek ortak acılar üzerinden barış talebini dile getirdi.
Cumartesi Anneleri, “Barış failleri affetmek değil, yargılamaktır”
Cumartesi Anneleri adına söz alan İkbal Eren, barışın adaletle birlikte gerçekleşmesi gerektiğini vurguladı: “Barış demek failleri affetmek değildir; faillerin yargılanmasıdır. Galatasaray Meydanı’ndan geçmeyen hiçbir barış gerçek olamaz.”
Kayıp yakını Nesibe Haran ise yaşadıkları zulmü şu sözlerle anlattı: “Babam işkenceden geçti, kardeşim öldürüldü, amcam katledildi. Ama tüm yaşananlara rağmen, gerçek bir barış varsa destekliyorum.”
32 yıl cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edilen hasta mahpus Soydan Akay da “Bir annenin ‘Keşke benim çocuğum da hapiste olsaydı, yaşasaydı’ dediğini duyunca utandım. Empati, başkasını kendine konuk etmektir. Gerçek barış için toplumsal alanı güçlendirmeliyiz.” diye konuştu.
Barış Anneleri Meclisi üyesi Havva Kıran da duygusal bir konuşma yaptı: “Berfo Ana kapısını hiç kapatmadı, oğlunu bekledi. Bugün de birçok ana evladını bekliyor. Barış konuşuluyor ama bombaların sesi susmuyor. Dilimiz ‘bilinmeyen dil’ sayılıyor. Kürt gençleri savaş değil, hak, hukuk ve adalet istiyor. Barış ancak asker ve polis anneleriyle bir araya gelirsek olur.”
Cizre’de 2015 yılında 10 yaşında öldürülen Cemile Çağırga’nın abisi ise konferansta şunları söyledi: “Kardeşim keskin nişancı tarafından vuruldu. Cenazemizi 3 gün derin dondurucuda sakladık. Bu acılarla yaşamak zorunda kalan herkes gibi biz de barış istiyoruz. Ama barış sadece kapalı kapılar ardında değil, halkın sesiyle gerçekleşmelidir.”
Konferans, farklı deneyimlerin ve acıların ortaklaşarak barış mücadelesine dönüştüğü bir zemin sundu. Katılımcılar, geçmişle yüzleşilmeden, adalet sağlanmadan gerçek bir barışın mümkün olmadığını vurguladı. “Adalet olmadan barış olmaz” mesajı, konferansın en güçlü vurgularından biri olarak öne çıktı.