DİYARBAKIR HABER – Bağlar ilçesi 5 Nisan Mahallesi'nde, 2023’te çevresi güvenlik kameraları ve dikenli tellerle çevrili, avlulu evde, kendini 'şeyh' olarak tanıtan A.A.'ya muska yaptırmak isteyenlerin oluşturduğu iddia edilen kalabalık, basın mensupları tarafından görüntülendi. Randevulu sistemle çalışılan eve sabah gelenlerin kapıdaki görevliden muska yazdırmak için yeşil renkli fiş alıp 500 TL, dua ettirmek isteyenlerin ise beyaz renkli fiş alıp 250 TL ücret ödediği, öne sürüldü. Ayrıca A.A.'nın akşamları, Kayapınar ilçesindeki bir evde 'VIP hizmet' adı altında varlıklı kişiler için muska yazdığı iddia edildi. İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri tarafından yapılan çalışmayla A.A., 1 Eylül 2023’te gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından 2 Eylül’de adliyeye sevk edilen A.A., çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
175 milyon TL’lik mal varlığına el konuldu
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, hazırlanan MASAK raporunun ardından şüpheliler A.A. ile E.E.A., S.A., E.B., A.B., A.G., S.A., C.A., F.A., İ.B. ve S.B. hakkında iddianame hazırlandı. İddianamede, A.A.’nın dolandırıcılık faaliyeti kapsamında elde ettiği geliri hem kendi adına hem de yakınlarının üzerine taşınır ve taşınmaz edinerek ekonomik sisteme soktuğu, şüphelilerin toplam mal varlığının 175 milyon TL’ye ulaştığı kaydedildi. Şüphelilerin savunmalarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu, A.A.’nın dini inançları istismar ederek dolandırıcılık yaptığı ve suçtan elde edilen mal varlığı değerlerini akladığı kaydedildi. İddianamede, diğer şüphelilerin A.A.’nın dergahına gelen kişilerden para istemediğini ileri sürdükleri, üzerlerine kayıtlı taşınır ve taşınmaz mal varlıklarını kendi gelirleriyle edindiklerini savundukları da aktarıldı. Ancak savcılık, tüm şüphelilerin A.A.’nın dolandırıcılık faaliyeti kapsamında gelir elde ettiğini bildiğini belirtti. S.A.’nın öğretmen olmasına rağmen üzerine kayıtlı mal varlığının 44 milyon TL olduğu, bu gelirin mesleğiyle elde edilmesinin mümkün olmadığı, tape kayıtlarının da şüphelinin suç gelirinin aklanmasında diğer sanıklarla birlikte hareket ettiğini gösterdiği vurgulandı.
El konulan mallarına müsaderesine karar verilmesi talep edildi
Savcılık, şüphelilerin suç gelirinin aklanması suçunu iştirak halinde işlediklerini belirterek ayrı ayrı cezalandırılmalarını talep etti. Ayrıca TCK’nın 53’üncü maddesi uyarınca güvenlik tedbirlerine hükmedilmesi, Diyarbakır 5’inci Sulh Ceza Hakimliği’nin 2 Haziran 2025 tarihli kararıyla el konulan taşınır ve taşınmaz mal varlıklarının TCK’nın 55’inci maddesi kapsamında müsaderesine karar verilmesi istendi.
İddianame Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Mahkeme duruşma tarihini 25 Aralık 2025 olarak belirledi.
A.A.’nın avukatından açıklama
A.A.’nın avukatı Ali Çimen de yaptığı açıklamada, “Müvekkil ile ilgili basında çıkan haberler yalan olup lekelenmeme hakkına da aykırıdır. Müvekkil basında çıkan bu haber nedeniyle daha önce yargılanmış olup ‘Dolandırıcılık’ iddiası yönünden kovuşturmaya yer yok, ’Şeyhlik’ unvanını kullanma ve muskacılık iddiaları yönünden ise yapılan yargılaması sonrasında beraatine karar verilmiştir. Şimdi de daha önceki basında çıkan haberler ve tek kişilik ne olduğu anlamadığımız bir kişi tarafından hazırlanan bir rapor ile sadece fazla malvarlığı olduğu gerekçesiyle hakkında bir dava açılmıştır. Dosya da mağdur olduğu iddia edilen kişilerin beyanı dosya içerisinde olup her hangi bir zararlarının olmadığı gibi bir şikayetlerinin de bulunmadığı açıktır. Tek kişi tarafından hazırlanan raporda Müvekkilin kuzenleri dahil aile dostlarının içerisinde bulunduğu kişilere ait mallardır ki bu malların yüzde 80’ i miras hukuku nedeniyle edinilmiş mallardır. Bu malların değeri de belirtildiği gibi olmadığı gibi değer tespitinin nasıl yapıldığı da dosyada anlaşılmamaktadır. Müvekkil zaten aileden varlıklı bir kişidir. Bu yargılama hukuk güvenliği hakkına zarar vermektedir. Bu yargılamaların emsal olması halinde her kişinin mal varlığı rahat bir şekilde tartışmaya açılabilecektir" dedi.