DİYARBAKIR HABER – Aşırı sıcakların yaşandığı Diyarbakır’da eğer serinlemek, doğayla ve hatta tarihle içiçe bir gün geçirmek istiyorsanız ne yakın ne de uzak kaçış noktalarından biri de ebetteki Bırkleyn mağaralarıdır.

Diyarbakır’da nehirde kaybolan gençten acı haber
Diyarbakır’da nehirde kaybolan gençten acı haber
İçeriği Görüntüle

Mağaranın bulunduğu yer ile Diyarbakır merkez arasında nerden bakarsanız 5-10 derece bir sıcaklık farkı var.

Bırkleyn Çayının serin sularında Diyarbakır ağzıyla çimmek (yüzmek) sizleri serinletmek bir yana belki de üşümenize neden olacaktır.

Aşağıda yer alan piknik alanı da dinlenmenize ve hatta farklı etkinlikler yapmanıza uygun.

Bırkleyn 3

Bırkleyn Mağaraları Nerededir?

Bırkleyn Mağaraları, baştan sona tarihin akarken geride bıraktıklarını görebileceğiniz Diyarbakır’ın Lice İlçesi'nin Bingöl Genç ilçesi istikametinden yaklaşık 25 km kuzeyinde bulunan Abalı (Korxa) Köyü sınırları içinde yer alıyor.

Bırkleyn Mağaralarına nasıl gidilir?

Diyarbakır merkeze yaklaşık 120 km uzaklıktaki bu doğa harikası yere gitmek istiyorsanız planlamanızı bir gün önceden yapmanızda fayda var.

Özel aracınız varsa sabah erkenden trafik daha yoğun değilken gitmenizde fayda var. Yaklaşık 2 saat süren ve son zamanlarda yapılan yol rahat bir trafik akışına izin veren kalitede.

Eğer aracınız yok Diyarbakır-Bingöl arası çalışan otobüsler de tam da bu noktadan geçiyor. Gidiş ve dönüşlerinizi bu istikametten belli aralıklarla geçen otobüs ve dolmuşlarla yapmanız mümkün.

Bırkleyn 6

Tarih ve doğanın içiçe olduğu yer; Bırkleyn Mağaraları

Birkleyn Mağaraları, “dünyanın son bulduğu yer” ve “ölümsüzlük suyunun aktığı yer” olarak biliniyordu.

Diyarbakır Dicle Nehri’ni oluşturan iki koldan biri bu mağaralardan çıkıyor. Dere üzerindeki kanyonda yer alan ve halk arasında aynı isimle (Bırkleyn) anılan mağaraların Türkiye Mağaralar Envanterindeki ismi ise “İskender-i Birklin”.

Kısmen aşınmış bir mağara sisteminin beş bölümü Bırkleyn Mağarası'nı (Birkleyn Mağaraları) oluşturur. Her iki geçitte de bir mağara nehri vardır çünkü ana kol bir nehir mağarasıdır ve mağaralardan geçtikleri için genellikle kaynak olarak kabul edilmezler. Ancak Bırkleyn Mağarası, bu bölgeyi fetheden ve geride en eskisi 3000 yıldan daha eski olan birkaç yazıt ve kabartma bırakan Asur kralları tarafından Dicle Nehri’nin kaynağı olarak kabul edilmiştir.

Birkleyn sularının yüzeye çıkmadan önce doğal bir tünelden yeraltına aktığı yere Birkleyn veya Dicle Tüneli denir. Antik çağlarda, suyun yeraltına akmak için kaybolduğu yer "dünyanın sonu" olarak adlandırılırdı.

Bırkleyn 5Bırkleyn Çayının Kaynağı

Dicle Nehri’ni oluşturan iki koldan biri bu mağaralardan çıkıyor. Gölardı'nın 100 kilometre batısında bulunan Hazar Gölü, Dicle Nehri'nin resmi kaynağıdır. Bu, nehrin bilinen ana doğu kollarından biridir. Bırkleyn Mağarası bir kaynak olmasa da, uzun süre Sebeneh-su'nun kaynağı olduğuna inanılmıştır. Mağaranın içinden geçen üç kaynak vardır ve üç nehir birleşerek Kara Nehri'ni oluşturur, bu nehir mağara tarafından yutulur ve vadiden aşağı sadece 750 metre aşağıda yeniden yüzeye çıkar.

Dere üzerindeki kanyonda yer alan ve halk arasında aynı ismiyle (Bırkleyn) anılan mağaraların Türkiye Mağaralar Envanterindeki ismi ise “İskender-i Birklin”.

Çayın hemen üstündeki kanyonda tarihi neolitik çağlara dayanan mağaralar yer almakta ve gitmişken buraları da görmekte fayda var.

Bırkleyn 1

Bırkleyn Mağaralarının Tarihi

Araştırmalardan elde edilen ilk bilgiler, 1862 yılında C. Lehmann-Haupt ve W. Bleck'in 1898-99 yıllarında yaptığı ziyarete dayandırılıyor.

2004 yılında ise Münih Üniversitesi'nden Dr. AndreasSchachner başkanlığındaki bir ekip tarafından tekrar ziyaret edilen mağaraların ikisinde Assur Dönemi rölyef ve yazıtlarının belgelenmesi çalışmaları yapılmış ve çevredeki tüm arkeolojik kalıntılar incelenmiş.

Dr. Schachner tarafından yapılan yüzey araştırmasında mağaraların Geç Neolitik Çağ'dan itibaren kullanıldığı anlaşılmış.

Kanyonun üzerindeki ilk mağaranın girişinde Asur Krallarına ait kabartmalar ve yazıtlar göze çarpıyor.Dr. Schachner, tarafından çözümlemesi yapılan yazıtlardan I. Tiglatplesar’a ait olanın MÖ. 1114-1076, III. Salmansar’a ait olan yazıtların, MÖ. 858-824 yıllarına ait olduğunu belirtmiş.

Bırkleyn 4Dr. Schachner’in yaptığı çalışmalarda yazıtların birinde Asur Kralı III.Salmanassar şöyle demektedir:

Benim krallığımı seven, benim adımı yücelten büyük tanrılar Assur, Bêl, Sîn, Samas, Adad, Istar. Salmãnu-asarêd (III. Salmanassar), dört cihanın kralı, Asur'un Kralı, Assur-nãsir-apli'nin (II. Asurasirpal) oğlu, Asur'un Kralı, Tukultî-Ninurta'nın (II.) o¤lu, Asur´un Kralı Nairi Ülkesi (= Van Gölü) denizinden güneşin battığı büyük (denize) (=Akdeniz) hâkim fatihi. HattiÜlkesi'ni tümüyle fethettim. Enzu geçidine girdim. Suhmu, Daiãnu (ve) Urartu Ülkeleri'ni tümüyle fethettim. GilzanuÜlkesi'negeçtim. Gilzanulular’›n vergilerini kabul ettim. Üç kez NairiÜlkesi'negittim. Adımı Dicle´nin kaynağına yazdım.

Mağaralarla ilgili derlediğim bilgiler ise şöyle:

Kanyonun kuzey tarafında; Mağara II'den 50 metreye kadar yukarıda yer alan 3. Mağara’nın yaklaşık 450-500 m uzunluğunda olduğu, kanyonun kuzey yamacına bakan iki küçük galeri ile başlayan bu mağaranın dar geçit ve çatlaklardan sonra kuzeydoğuya doğru ilerleyerek genişlediği ve daha geniş galerilere açıldığından söz ediliyor.

Diğer mağaraların aksine sarkıt ve dikit açısından gelişmiş olan bu mağaranın giriş galerisinde bulunan Neolitik Hassuna-Samarra çanak çömleği buranın mevsimlik olarak kullanıldığına işaret etmektedir.

Mağaranın düşük ısısı ve nemli oluşu yaşam alanı olarak kullanılması ihtimalini güçleştirse de Demir Çağı çanak çömleği ve bu döneme ait diğer buluntular farklı bir kullanıma işaret etmektedir. Mağara IV Dipni Çayı tünelinin üst kısmındaki yamacın kuzeyinde; kanyonun doğu ucunda yer almaktadır. Çok geniş iki galeriden oluşan mağara geçit ve çatlaklarla Korxa Dağı'nın içlerine doğru devam eder. Çanak çömlek parçalarının yalnızca bu iki büyük galeride bulunmuş olması sadece bu alanlarda yerleşildiğine işaret etmektedir. Kaçak kazı çukurlarından toplanan çanak çömlek parçaları Neolitik Hassuna-Samarra dönemine tarihlenir; bunların yanısıra Demir Çağı ve Ortaçağ malzemesi de vardır.

Mağaraların, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanmış tescilli arkeolojik sit alanları listesinde yer aldığını ve mağaraların üstündeki sarp kayalıklarda bulunan kale kalıntısının İskender dönemine ait olduğu söyleniyor.

Bırkleyn 2Hem doğal güzelliği hem de tarihi güzelliği ile göz kamaştıran mağaralar, maalesef makul olan sebepleri saymazsak farklı sebeplerle göz ardı edilmiş. İç acıtan bu görüntülerin ortadan kaldırılması için hem Kaymakamlık hem de Belediyeye önemli görevler düşüyor.

Tarihi neolotik çağlara dayanan BırkleynMağaraları’nda bulunan Asur Hükümdarları I. Tiglatplesar ile II. Tiğlatninip'e ait Stel ve kitabeler tarihe ışık tutmayı bekliyor.

Özellikle mağaralarda kaçak kazılar yapan hazine arayıcıları derinlikleri 10 metreyi bulan çukurlar açılmış, gezerken bunlara dikkat etmelisiniz.

Hemen aşağıda akan derenin kenarlarında piknik yapanların geride bıraktığı atıklar kötü görüntüler oluşturuyor.

Lice Belediyesi’nin 2005-2006’da yapmak istediği çevre düzenlemesine “Sit alanı” olmasından kaynaklı izin verilmemiş olması burada temizlik ve benzeri düzenleme çalışması yapılmayacağı anlamına gelmiyor.

En azından, mağaralar ve üst taraftaki kale kalıntıları ile ilgili bilgilendirici tabelalar yapılması, temizlik konusunda uyarıcı tabelalar ve çöp konteynırları bırakılması yasak olmasa gerek.

Hafta sonları Diyarbakır sıcağından bir kaçamak için geniş yelpezasiyle Bırkleyn sizi bekliyor.

(Fotoğraflar: Yusuf Yetiş)

Muhabir: MURAT BAŞAL