Üşümezsoy, Marmara Denizi’ndeki fay hatlarına ilişkin yaptığı yeni değerlendirmede, özellikle Yalova–Çınarcık–Esenköy bölgesindeki depremselliğin uzun süre önce sona erdiğini söyledi. Üşümezsoy’a göre bu hatta “tesisat var ama cereyan yok”.

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy'un, sosyal medya üzerinden yaptığı değerlendirmede Marmara’nın güneyindeki faylara ilişkin değerlendirmesi şöyle:
- "Yalova–Çınarcık–Esenköy hattında fayın uzunluğu ve derinliği 6.5’lik deprem potansiyeli gösterir ama bu sadece ‘tesisat’tır.

- 1894 depremi bu bölgedeki stresi boşalttı.
- 1999’da yüklenen stres ise buradaki fayın kırılmasına imkân verecek seviyede değil.
- Fay var ama stres yoksa deprem olmaz"

Üşümezsoy, 17 Ağustos 1999 Gölcük depreminin kırdığı bölümün Teşvikiye’ye kadar uzandığını, bu nedenle Çınarcık çukurunun güney kenarında yeni stres birikimi olmadığını savundu.

'1894 VE 1999 DEPREMLERİ STRESİ BİTİRDİ'
Üşümezsoy’un açıklamasına göre
"1894 depremi Yalova–Çınarcık hattının güney bölümündeki tüm stresi boşalttı. 1999 depremi ise Gölcük-Sapanca bölgesindeki enerjiyi ortadan kaldırdı. Bu iki büyük deprem, İstanbul’a etki eden hatlarda ‘kritik stres’ bırakmadı."
Bilim insanı, “Armutlu Yarımadası ile İslam Dağları arasındaki ters yönde oluşan stres de bu iki depremle tamamen boşaldı” ifadelerini kullandı.

Marmara’da farklı uzmanlardan gelen açıklamaların büyük ölçüde stres birikimi üzerine şekillendiğini belirten Üşümezsoy'un “Deprem riski, fayın üzerinde gerilim olmasıyla ortaya çıkar. Potansiyel var demek, stres var demek değildir” ifadeleri dikkat çekti. Üşümezsoy bu nedenle, Yalova–Çınarcık hattında yakın vadede büyük bir deprem beklenmediğini duyurdu.

Editör Hakkında