Erbakan, özellikle yolsuzluk meseleleri, iktidar-muhalefet arasındaki tutarsızlıklar ve boykot çağrıları hakkında çarpıcı görüşler dile getirdi.

“Boykotlar, İktidar ve Muhalefet Arasındaki Aynı Taktik”

Fatih Erbakan, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) başlattığı boykot sürecini eleştirerek, "Ana muhalefet ile iktidarın, birbirinin karbon kopyası olduğu bir mesele de bu. Boykot meselesi. Gerektiğinde her ikisi de boykottan medet umuyor" dedi.

Erbakan, son zamanlarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "market boykotu" çağrısı yapmasının ardından, şimdi de CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in benzer şekilde boykot çağrısı yaptığını vurguladı. Bu durumu eleştiren Erbakan, boykotların yerli üretim yapan ve Türk ekonomisine katkı sağlayan firmaları hedef almasının, ülkenin ekonomisini daha da kötüleştireceğini belirtti.

Erbakan, boykotların her iki taraf için de stratejik bir araç haline gelmesini doğru bulmadıklarını ifade ederek, "Yerli üretim yapan, sahipliği yerli olan, bu ülkenin ekonomisine katkı sağlayan firmaların boykot edilmesi, kendi kendimize zarar vermekten başka bir şeye yaramaz" dedi.

"İktidar, Siyasi Çıkarları İçin PKK ile Pazarlık Yapıyor!"

Fatih Erbakan’ın açıklamalarının bir diğer gündem yaratan konusu ise, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve anayasa değişikliği sürecinde iktidarın PKK ile girdiği müzakerelerdi. Erbakan, "PKK’nın taleplerinin yerine getirilmesi karşılığında DEM Parti Anayasa değişikliği sürecinde ve sonrasında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde iktidara destek olacak" ifadelerini kullandı. Erbakan, geçmişte terörle bağlantılı olarak suçlanan isimlerin bugün iktidar için stratejik ortaklar haline geldiğini belirtti.

Erbakan, iktidarın PKK ve Abdullah Öcalan’la sıkı pazarlıklara girdiğini ve bunun Türkiye'nin milli güvenliği ve geleceği açısından tehlikeli bir durum yarattığını savundu. Ayrıca, PYD-YPG tehdidinin de seçim hesapları nedeniyle görmezden gelindiğini ileri sürdü. Erbakan, iktidarın seçim kazanma uğruna içinden geçtiği bu durumu "milletin takdirine" bıraktıklarını ifade etti.

"Yolsuzluklara Karşı Eşit Hukuk Uygulaması Şart!"

Fatih Erbakan, Türkiye'deki hukuksuzlukları ve adaletsizliği gündeme getirerek, "Türkiye maalesef bir çifte standartlar ülkesi haline geldi" dedi. Erbakan, iktidarın ve muhalefetin belediyeleri arasında ciddi bir hukuki ayrım olduğunu belirtti. Özellikle, muhalefet belediyelerinin denetim altına alınırken, iktidar partisine bağlı belediyelerdeki yolsuzluklara göz yumulduğunu ifade etti.

Erbakan, "Eğer yolsuzluklar araştırılacaksa, bu sadece muhalefet belediyelerini değil, AK Partili belediyeleri de kapsamalıdır" diyerek adaletin sağlanması gerektiğini vurguladı. "Bir fiil suçsa, herkes için suçtur, değilse de hiç kimse için suç değildir" diyen Erbakan, hukuk ve adaletin çifte standartlara dayanamayacağını, bu durumun toplumsal huzuru zedeleyeceğini söyledi.

Sonuç Olarak: Siyasi Çıkarlar Üzerinden Türkiye’nin Geleceği Mi Şekillendiriliyor?

Fatih Erbakan’ın açıklamaları, Türkiye’nin siyasetinde ve ekonomik gündeminde önemli tartışmalara yol açacağa benziyor. Erbakan, iktidarın ve muhalefetin çoğu zaman benzer politikalar izleyerek halkı yanıltma çabalarını eleştirirken, adaletin ve eşitliğin önemini vurguladı. Özellikle yolsuzluklarla ilgili yaptığı çağrı, Türkiye'deki siyasi atmosferi yeniden şekillendirebilir. Erbakan’ın sözleri, "hükümetin hukuksuzlukları" ve "siyasi çıkarlar uğruna yapılan pazarlıklar" konularındaki eleştirileriyle daha fazla dikkat çekeceğe benziyor.

Editör Hakkında