CHP’nin 15 Eylül’de görülecek olan “mutlak butlan” davası yaklaşırken, Ankara kulislerinde dikkat çekici senaryolar konuşulmaya başlandı.
CHP’nin 15 Eylül’de görülecek olan “mutlak butlan” davası yaklaşırken, Ankara kulislerinde dikkat çekici senaryolar konuşulmaya başlandı. Parti içindeki kritik davaların sonucu yalnızca CHP’yi değil, Türkiye’nin siyasi geleceğini de doğrudan etkileyebilir.
CHP’de Kritik Tarih: 15 Eylül
Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülecek davada, CHP’nin 38. Olağan Kurultayı ve İstanbul İl Kongresi’nin iptali talep ediliyor. Eğer mahkeme “mutlak butlan” kararı verirse, Özgür Özel’in genel başkanlığı hükümsüz sayılacak ve parti, Kemal Kılıçdaroğlu’nun liderliğindeki önceki yönetime geri dönecek. Bu durumda, Parti Meclisi de kurultay öncesindeki üyelerle yeniden göreve iade edilecek.
Kılıçdaroğlu’nun böyle bir durumda görevi kabul etmemesi neredeyse imkânsız görülüyor. Ancak kulislerde, “makul bir sürenin ardından yeniden kurultayı toplayarak genel başkanlık seçimine gitmesi” beklentisi öne çıkıyor. Bu sürenin uzunluğu ise parti içi dengeler ve özellikle Parti Meclisi’nin yaklaşımıyla belirlenecek.
Erken Seçim İddiası: Boşluktan Faydalanma Planı
İktidar kanadında ise bu olası tablo, erken seçim için fırsat olarak değerlendiriliyor. Kulislerde, CHP’nin yaşayacağı geçici liderlik boşluğunun Cumhur İttifakı tarafından “baskın seçim” için kullanılabileceği iddiaları yayılıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin başlattığı “Terörsüz Türkiye” söylemini benimsemesi, savunma sanayi projelerini öne çıkarması, Merkez Bankası’nın rezerv biriktirmesi ve Hazine’nin 622 milyar liralık borçlanması, “erken seçime hazırlık işaretleri” olarak değerlendiriliyor.
Parti İçi Çatışma ve Zamanlama Tartışması
CHP içindeki görüşler ise farklılık gösteriyor. Mevcut yönetim, “kurultayın en kısa sürede toplanması” gerektiğini savunurken, parti içi muhalefet en az bir yıl süreyle partinin toparlanması ve örgütlenme sorunlarının çözülmesi gerektiğini dile getiriyor.
Kılıçdaroğlu’nun geri dönüş ihtimali, partideki dengeleri yeniden değiştirecek gibi görünüyor. Özellikle İstanbul ve Ankara belediyelerine yönelik artan baskılar, CHP’deki hukuki süreçlerle birleşince, Türkiye siyasetinde yeni bir kırılma eşiğine işaret ediyor.
Sonuç: Türkiye Siyasetinde Belirsizlik Dönemi
15 Eylül’de çıkacak karar, CHP’nin geleceğini ve dolaylı olarak Türkiye’nin seçim takvimini belirleyebilir. Eğer “mutlak butlan” kararı verilirse, hem parti içi dengeler yeniden şekillenecek hem de iktidarın erken seçim kozunu kullanma ihtimali daha da güçlenecek.
Türkiye, önümüzdeki haftalarda sadece bir davayı değil; aynı zamanda gelecekteki siyasal dengeleri de yakından takip edecek.