özDİYARBAKIR - Sebîlürreşad Dergisi’nin organize ettiği, Ankara Üniversitesi Rektörlüğü ile Kültür ve Turizm Bakanlığı iştirakleriyle düzenlenen Ulusal Sezai Karakoç sempozyumu büyük bir katılımla gerçekleştirildi. Etkinlikte, Doğumunun 92. Yılında değerli hemşehrimiz Sezai Karakoç’un medeniyet anlayışı, fikir ve düşünce dünyası masaya yatırıldı.
Ankara’da yapılan sempozyumun ilk günü Sebîlürreşad Kültür ve Sanat Merkezi Konferans salonunda, Sempozyumun ikinci gününde ise, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Konferans salonunda katılımcılar ve davetliler bir araya geldi.
28 ve 29 Mayıs tarihlerinde yapılan sempozyuma, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Eski Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Dr. M. Mehdi Eker, Eski İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen, 22. Dönem Şanlıurfa Milletvekili - Şair Mehmet Atilla Maraş, Prof. Dr. İlhan Genç, Prof. Dr. Ali Temizel, Prof. Dr. Adem Polat, Prof. Dr. Bülent Aksoy, Prof. Dr. Yakup Civelek, Nida Gökçek, Feyza Nur Kocaman, Prof. Dr. Nurullah Çetin, Prof. Dr. Bedri Mermutlu, Prof. Dr. Kurtuluş Kayalı, Doç. Dr. Mahfuz Zadiç, Doç. Dr. Olgun Gündüz, Dr. Şakir Diclehan, Dr. Sıddık Akbayır, Dr. Reyhana Salimova, Dr. Emine Gözde Özgürel, Yazar Gülay Sormageç, Gazeteci- Yazar İbrahim Evirgen, Yazar Temel Hazıroğlu, Yazar Yusuf Yavuzyılmaz, Sebîlürreşad Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Fatih Bayhan ve çok sayıda davetli katıldı.
Şair, düşünür ve fikir adamı Sezai Karakoç'un edebi ve fikri mirasını yaşatmak amacıyla düzenlenen "Uluslararası Sezai Karakoç Sempozyumu" ilk gün Sebilürreşad Kültür ve Sanat Merkezi'nde başladı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un katılımıyla açılışı yapılan sempozyum, edebiyat ve düşünce dostlarını diriliş şairinin ışığında bir araya getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da sempozyuma bir mesaj gönderdi. Mesajında, merhum Sezai Karakoç’un doğumunun 92’nci yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen sempozyumun, üstat Karakoç’un yeni nesiller tarafından daha iyi tanınmasına vesile olmasını dilediğini belirtti. Erdoğan, Karakoç'u "fikirleriyle nesillere yol gösteren, istikamet çizen gönül adamı, ahlak abidesi" ve "kalplerdeki, zihinlerdeki zincirlerin kırılmasına öncülük etmiş" bir şahsiyet olarak tanımladı.
KARAKOÇ ONURLU BİR YAŞAM SÜRDÜ
Sempozyumda konuşan Bakan Ersoy, Sezai Karakoç'un hayatında bir hazine saklı olduğunu vurguladı. Karakoç'un hatırasını yaşatmaya yönelik bu anlamlı organizasyondan dolayı emeği geçenlere teşekkür eden Ersoy, "Sezai Karakoç çok erken yaşlardan itibaren farklı bir karakter ortaya koymuş, dar kalıpların içine hapsedilmeyeceğini göstermiş, özgün, derinlikli ve titiz bir yaşam sürmüştür" ifadelerini kullandı. Bakan Ersoy, Karakoç'un "Kar", "Mona Rosa", "Balkon", "Şahdamar" ve "Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine" gibi eserlerinin asla unutulmayacağını belirterek, Sezai Karakoç'un sadece şairliğiyle değil, düşünce dünyasındaki yeriyle de çok büyük bir isim olduğuna dikkat çekti. Karakoç'un Diriliş düşüncesiyle bir toplumun yeniden uyanışını sağlamak için büyük bir titizlikle çalıştığını kaydetti.
Karakoç'un mütevazi yaşamıyla da örnek bir kişiliğe sahip olduğunu dile getiren Bakan Ersoy, "88 yıllık yaşamında haysiyetli bir ömür sürdürmenin gayesiyle hareket etti. Her zaman hakikatin peşinde oldu. Hakikati söylemenin bedeli ne olursa olsun o bedeli ödemekte hiçbir zaman tereddüt etmedi" değerlendirmesinde bulundu.
Karakoç'un "Diriliş, geçmişte kalan bir ihtişamın hatırası değil; gelecekteki bir medeniyetin ilk adımıdır" sözlerine atıfta bulunan Ersoy, üstadın onurlu yaşamının geleceğe dönük atılacak adımın ne olması gerektiğinin anlaşılması adına örnek teşkil ettiğini ifade etti.
"Hayalini kurduğu, inşa etmek için ömrünü harcadığı Diriliş Nesli de onun vasiyetini yerine getirecektir. Bizler de üstadımızın aziz hatırasını yaşatmak için Bakanlık olarak elimizden ne gelirse yapmaya devam edeceğiz" diyen Bakan Ersoy, Karakoç'un Mehmet Akif ve Necip Fazıl çizgisinin en önemli temsilcilerinden biri olduğuna dikkat çekerek şiirleri ve fikirleriyle her daim "diri" kalacağını belirtti.
Ersoy, sempozyumun sadece geçmişe yönelik bir anma değil; geleceğe dair sorumlulukları hatırlatan bir vesile olduğunu söyleyerek, bildirileriyle katkı sunan akademisyenlere ve organizasyonu hayata geçirenlere teşekkür etti.
Sebilürreşad Kültür ve Sanat Merkezinde açılışı yapılan sempozyum iki gün sürdü. Sempozyumun ikinci günündeki oturumuna ise Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ev sahipliği yaptı.
Sebîlürreşad Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Fatih Bayhan, Kültür ve Turizm Bakanlığı destekleri ve Ankara Üniversitesi işbirliğiyle bir sempozyum düzenlediklerini belirterek, “Doğumunun 92. Yılında Şair Sezai Karakoç’un Fikir, Düşünce ve Medeniyet Anlayışının ele alındığı Sempozyum, iki gün sürdü. Uzun zamandır hazırlığını yaptığımız bu sempozyuma, çok sayıda siyasetçi, akademisyen, şair ve yazar katıldı. Çok faydalı olduğuna inandığım bu sempozyumda emeği geçenleri tebrik ediyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum.” dedi.
Sempozyum Başkanı TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Şakir Diclehan ise, yaklaşık yarım asır boyunca üstad Sezai Karakoç ile yol arkadaşlı yaptığını belirterek, ‘ Bu değerli insanı anmak; fikir, düşünce ve medeniyet anlayışını ele alarak, özellikle genç kuşaklara anlatmak ve tanıtmak için böylesine kapsamlı bir sempozyum düzenledik. Edebi ve düşünce hayatını "Diriliş Nesli" olarak tanımladığı gençliğin yetişmesine adayan mütefekkir Sezai Karakoç'un fikir dünyası, 1950'li yıllardan bugüne ve gelecek nesillere rehber olma özelliği taşıyor. Bu vesile ile, toplumun önde gelen kanaat önderleri, siyasetçileri ve fikir adamları tarafından da okunan şiirleriyle gönüllerde yer bulan büyük mütefekkir, Karakoç’u bir kez daha rahmet ve minnetle andık. Ruhu şad, Mekânı cennet olsun.” diye konuştu.
Sempozyum sonunda tüm katılımcılara değerli Şair Mehmet Akif Ersoy’un kaleme aldığı İstiklal Marşı’nın Osmanlıca yazılmış ilk nüshası hediye edildi.
Değerli hemşehrimizÜstad Sezai Karakoç sempozyumunu düzenleyen Sebîlürreşad Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Fatih Bayhan’a, Sempozyum Başkanı Dr. Şakir Diclehan’a, akademisyenlere ve emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.