Bu yıl da tarım arazisi ve mera meselesi yüzünden çıkan bir husumet, silahlı çatışmaya dönüştü. Ne yazık ki yine ocaklara ateş düştü.
Bismil, bereketli topraklarıyla bilinen bir ilçemiz.
Ancak bu bereketin üzerine düşen kan, artık vicdanları kanatıyor.
Arazi anlaşmazlıkları, yıllardır süre gelen husumetler, barış çabalarının yetersizliği ve caydırıcılığı olmayan önlemler bu sorunu daha da büyütüyor.
Barış heyetleri, kanaat önderleri, aile büyükleri ellerinden geleni yapıyor. Fakat artık bu çabalar yetmiyor.
Çünkü ortada sistematik bir çözüm eksikliği var.
Geçici barışlarla değil, kalıcı çözümlerle hareket etmemiz gerekiyor.
Acilen Ne Yapılmalı?
Yetkili bir komisyon kurulmalı
Bu komisyonun başında Bismil Kaymakamı yer almalı. Tarım ilçe müdürlüğü, tapu müdürlüğü, jandarma, müftülük, kanaat önderleri ve hukukçular bu yapının içinde olmalı.
Yaptırım gücü olmalı
Sadece arabuluculuk yapan değil, somut adımlar atabilen, anlaşmazlıkları hukuki ve sosyolojik zeminde çözebilen bir komisyon olmalı bu.
Toplumsal farkındalık çalışmaları başlatılmalı.
Gençlerin silaha değil hukuka güvenmesi sağlanmalı. Yerel radyo, camilerdeki hutbeler, okullardaki eğitimlerle bu mesele toplumsal bir seferberliğe dönüştürülmeli.
Arazi tapu ve kullanım sorunları yeniden ele alınmalı.
Kayıtsız, mirasla bölünmüş veya ortak kullanımlarda ortaya çıkan karmaşa profesyonelce çözülmeden bu kavgalar da bitmez.
Akan Kan Dursun
Bu yazı bir uyarı, bir çağrı ve aynı zamanda bir haykırıştır: Akan kan dursun! Bismil artık bu haberlerle anılmasın. Her yıl aynı başlıkları atmak zorunda kalmayalım. Çocuklar kavgasız bir gelecek düşleyebilsin, analar bir daha evlat acısı yaşamasın.
Bu mesele siyaset üstü, ideoloji dışı, insanlıkla ve adaletle doğrudan ilgili bir mesele. Birlik olmanın, aklıselimle hareket etmenin, el birliğiyle çözüm üretmenin zamanı geldi de geçiyor.