DİYARBAKIR HABER - DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin basın toplantısında gündemdeki barış ve demokratikleşme sürecine dair önemli açıklamalarda bulundu.

DEM Parti sözcüsü Ayşegül Doğan partisinin basın toplantısında konuşuyor.

Doğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Bir saat gecikerek gelebildik; gündeme dair tartışmalarımız sürüyor. Bu süreçte algı yaratmak isteyenlere, “DEM Parti sessizliğe büründü” diyenlere seslenmek istiyorum. Sözcünün internet sitesinde gördüm bunu. Biz buradayız, oldukça gür bir sesle karşınızdayız. Maksadınızı biliyoruz ve görüyoruz. Sesimizi duyurmama gayretini, çabasını ve bu ısrarın ardındaki aklı da biliyoruz."

"Türkiye halklarının yakından takip ettiği bir konu; barış ve demokratik toplum süreciyle ilgili gelişmeler, komisyon ve komisyonun yarın yapacağı toplantı ile Öcalan’la görüşme meselesi… Heyetin ne zaman yola çıkacağı merak ediliyor. Aslında resmen yeni bir aşamaya geçmiş olacağı anlaşılıyor."

"Tüm partiler tarihin sınavıyla karşı karşıya. Komisyonun İmralı’ya gidip gitmemesi sorusuna haftalardır yanıt aranıyor. Yanıt bellidir; bu bir soru ya da sorun olmamalı. Olmaması gerektiğini defalarca söyledik. Çünkü bu konu barış ve barışın mimarı olan Öcalan’la ilgilidir. Onlarca yıldır sürdürdüğü hakikat mücadelesini kabul etmekten geçer. Bu bir soru ya da sorun olamaz.

"Bu durumda biz siyasetçilere düşen nedir? Kalbimizi doğru kullanmak, evet… Ama bu ne kadar önemliyse, söz konusu momenti kaçırmadan değerlendirmek ve kalbimizi dinlemek de o kadar önemlidir."

"Bu savaşın devamından mı yanasınız yoksa müzakereyle sorunların çözümünden mi yanasınız? Biz barışın gelmesinden yanayız; Türkiye’nin demokratikleşmesinden, eşit kardeşlikten, yüzleşmekten… İnkârcılık dönemini topluca geride bırakmamız gerektiğini düşünüyoruz ve müzakereyi çok önemsiyoruz. Siyasi ve hukuki zemini güçlendirecek her adımın çok değerli olduğuna inanıyoruz."

"Kürt sorunu ve onun çözümü, siyasi partilerin programlarının ve çıkarlarının çok daha ötesinde, çok daha üstünde bir meseledir. Çünkü bu, Türkiye’nin demokrasi sorunudur ve hepimizi ilgilendiren bir sorundur. Doğru ve gerekli olan, Öcalan ile görüşmek ve bununla ilgili endişe ve komplekse kapılmamaktır. Bütün siyasi partilerin bu olgunluğu gösterebilmesini talep ediyoruz. Türkiye’nin yararı burada yatıyor; bunu görmek ve gerekliliğini yerine getirmekten kaçınmamak gerekir.

Demirtaş’tan, Arınç'ın açıklamasına tepki
Demirtaş’tan, Arınç'ın açıklamasına tepki
İçeriği Görüntüle

"Peki Öcalan’la görüşmek ne anlama geliyor? Neden bu kadar olmazsa olmaz? Defaatle yanıt verdik, bir kez daha söyleyelim: Herkes şunun farkında olmalı; Öcalan bir savaşı bitiriyor, silahların tümden devre dışı kaldığı, söz alanının açıldığı bir adım atıyor. Savaş gerekçesiyle gasp edilen hayatlar özgürleştirilmeli. “Yeniden birlikte yaşar hale gelelim” diyor Öcalan. Eşit kardeşlik hukukunu güçlendirelim… Bunu görmeden süreç nasıl ivme kazanacak?"

"Ana muhalefet partisini bu sürecin ön sıralarında görmek istiyoruz. Barışın konuşulduğu bir süreçte, barışa yakışan konuşmalar yapılmıyor. Birebir konuşmalarda barıştan yana olduğunuzu söylemek yetmiyor. Siyasi çıkarlara değil, toplumsal çıkarlara odaklanmaktan bahsediyoruz. Toplumsal bir pozisyondan, cesur olmaktan bahsediyoruz. Eski yöntemlerle yeni bir gelecek inşa edilemez diyoruz. Tüm bunlar için zaman zaman güzel sözler yetmiyor; somut adımlar da gerekli. Güzel sözler söyleyeceğimiz dönemi geride bıraktık. Biz parti olarak hazırız.

"İlk günden beri komisyon üyelerinin bu gündemle toplanmasını istediğimizi belirtiyorduk. Üyelerin vereceği karar Türkiye’nin geleceğini, önümüzdeki yüzyılı ilgilendiriyor. Bu kadar önemli bir kararla karşı karşıyalar."

"İmralı’ya gidecek adayımızı belirledik. Grup Başkanvekilimiz Gülistan Kılıç Koçyiğit o heyette yer alacak. Birden fazla kişiyle gidilecek olursa, o zaman komisyon üyelerimizden isimleri ayrıca belirleyeceğiz."

Kaynak: HABER MERKEZİ