DİYARBAKIR HABER – Dicle Üniversitesi tarafından toplu iş sözleşmesi farklarının geciktirilerek, taksitle ödenmesi ile ilgili basın açıklaması yapıldı.
Disk/Dev Sağlık İş Sendikası Diyarbakır Şubesi önünde Dicle Üniversitesi Hastanesi Başhekimliği önünde yapılmak istenen basın açıklamasına başhekim tarafından izin verilmedi.
Bunun üzerine basın açıklaması işçiler ve güvenlik memurlarının karşı karşıya gelmemesi adına polikliniğinin önünde gerçekleştirildi.
Disk/Dev Sağlık İş Sendikası Diyarbakır Şubesi adına yapılan açıklamayı Ümit Umdu yaptı..
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Sayın basın mensupları, değerli mesai arkadaşlarımız, hastanemize şifa bulmaya gelen hastalar, hasta yakınları hepinizi sendikamız adına selamlıyorum.
Yaklaşık 600 bin kamu işçisini kapsayan ‘’Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolü’’ 02 Ağustos 2025 Cumartesi günü T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve taraf konfederasyonlar tarafından imzalanmasının üstünden iki aydan fazla zaman geçti. Dicle
Üniversitesi Rektörlüğü de taraf sendika ile ek protokol imzalayarak toplu iş sözleşmemizin yürürlüğünü belirlemiştir. Bu zaman süresince bir çok sözleşme “kopyala-yapıştır” şekilde iş yerlerinin iş kolumuzun bir sorununu çözmeden imzalandı. Dicle Üniversitesi’nde de aynısı oldu. Haftalık çalışma saati, ara dinleme sürelerinin düzenlenmesi, görev tanımlarının netleşmesi, meslek kodu gibi temel sorunlarımızın hiç biri çözülmedi.
Gerek Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolü hükümlerinde gerekse işletme/işyeri düzeyli toplu iş sözleşmelerinde imza tarihi ile yürürlük tarihi arasında oluşan ücret alacağının konusu kurumların bütçe imkânları göz önünde bulundurularak ödeneceği belirtilmektedir.
Ayrıca “kopyala-yapıştır” yapan toplu sözleşme tarafı sendika sanki işçiden yana değil de işverenden yana bütçe maddesini koymuştur. Toplu iş sözleşmesi tarafı olan sendika toplu iş sözleşmesi farklarının erken ödenmesi konusunda hiçbir girişimde bulunmamıştır.
Gecikme ücret kayıpları ve satın alma gücünün azalmasına neden oldu
Sendikamızın Genel Merkezi 27 Ağustos 2025 tarihinde Hazine ve Maliye Bakanlığı'na yazı yazarak ülkemizin içinden geçtiği dönem hesaba katıldığında uzun süre toplu iş sözleşmesinin imzalanmaması ücret kayıplarının ve satın alma gücünün azalmasına vesile olmuşken ortaya çıkan farkın da taksitler halinde ya da çok sonradan ödenmesi satın alma gücünü daha da eriteceğini aktardı.
Ortaya çıkan toplu iş sözleşmesi farkının ilk zamlı maaşa yansıtılması ve birlikte ödenmesi tartışmaya kapalı bir taleptir. Bizler emeğimizin hakkını istiyoruz. Zaten enflasyon karışışında eriyen ücretlerimiz geç ya da taksitle yapılan ödemelerle iyice eritilmeye çalışılmaktadır.
Ek prokolde %10’lük mali sorumluluk tazminatının iptal edilmesi taraf sendika ve rektörlüğün sorumluluğundadır. Sendikamızın bu madde ile ilgili düşüncesi ilgili yöneticiliklere, bir kesime değil, kapsayıcı ve hakkaniyetli bir biçimde dağıtılması yönünde olmuştur. Çünkü, yoğun bakımda hasta bakan hemşireden, tıbbi ve tehlikeli atık ile ilgilenen temizlik görevlisinden, acil servis gibi poliklinik gibi iş yükünün fazla olduğu alanlarda veya özellikli alanlarda çalışan herkesin faydalanması ve yararlanması gerektiği yönünde olmuştur.
İş primi gruplarının belirlenmesinde yine alelacele bir iki meslek grubunu hatır gönülle değil, ciddi ve hakkaniyetli bir çalışma yapılarak belirlenmesi,
İş primlerinin %9, %10, %14 şeklinde değil, aynı işverenin diğer iş kolunda olduğu gibi %10, %11, %16 şekilde olması gerektiği ifade edilmiştir.
Toplu Sözleşmeden kaynaklı geriye dönük ödemelerinin bütçesel sorunlarla gecikmeli veya uzatmalı hiçbir ödeme biçiminin kabul edilir bir tarafı olmadığı, en hızlı olacak şekilde ve tek seferde ödeme yapılması için sonuna kadar mücadele edeceğiz.
Her toplu sözleşme döneminde sürekli önümüze sürülen, bütçesel sıkıntıdan kaynaklı ödemelerin yapılmaması işçinin sorunu değildir. Döner Sermaye bütçesi bu anlamda yetersiz kalınıyor ise duruma çözümü bellidir. Merkezi bütçeden karşılanması idarerninde talebi olmalıdır.
Yine aynı işverene bağlı Dicle Üniversitesi Rektörlüğü bünyesinde çalışan işçiler arasında günlük brüt ücretleri arasında da fark oluşmuştur. Emeğin çoğunu bizlerin ürettiği ancak ücretin azamisinin de bizlerin aldığını bizler de bizleri yönetenlerde çok iyi bilmektedirler! Bu haksız düzeni kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz de! İş yükümüzün her geçen gün arttığını, sorumluluklarımızın da bu minvalde çoğaldığı bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.
Unutulmasın ki emek olmadan sermaye olmaz. Eşit, hakkaniyetli ve adil bir Toplu İş Sözleşme istiyoruz.
ÜCRETLERİMİZ ERİYOR, ALIM GÜCÜMÜZ DÜŞÜYOR: TEK ÇARE ÖRGÜTLENME!
Sağlık ve sosyal hizmet işçileri olarak milyonlarca emekçi ile aynı dertleri paylaşıyor, aynı umutları taşıyor. Bizden çaldıklarını geri almak, emeğimizin hakkını korumak ve çocuklarımıza adil bir gelecek bırakmak ellerimizde.
Bunun yolu yan yana durmaktan, dayanışmayı büyütmekten, sendikalı olmaktan geçiyor. Gelirde, vergide ve ülkede adalet için, emeğimizin karşılığını almak ve geleceğimizi birlikte kurmak için tüm sağlık ve sosyal hizmet işçilerini DİSK çatısı altında örgütlenmeye, Sendikamız Dev Sağlık İş'e üye olmaya 'omuz omuza mücadele etmeye davet ediyoruz. Çünkü birlikte güçlüyüz, birlikte kazanacağız!”