DİYARBAKIR HABER- 10–17 Aralık İnsan Hakları Haftası kapsamında Diyarbakır 5 No’lu Hapishanesi önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamaya Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Tabip Odası, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed Şubesi, Rosa Kadın Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Temsilciliği, 78’liler ile DEM Parti il yöneticileri katıldı.

Basın açıklamasını ÖHD Diyarbakır Şubesi Hapishane Komisyonu üyesi Ahmet Güler okudu. Güler, İnsan Hakları Haftası vesilesiyle insan hakları, hukuk, demokrasi ve barış mücadelesi yürüten kurumlar olarak ortak bir çağrıda bulunduklarını belirtti.

Ömer Buğday  RTÜK Diyarbakır bölge temsilcisi oldu
Ömer Buğday RTÜK Diyarbakır bölge temsilcisi oldu
İçeriği Görüntüle

Hapishanelerin yalnızca özgürlüğünden yoksun bırakılan bireylerin tutulduğu mekânlar olmadığını ifade eden Güler, “Hapishaneler, devletin insan onuruyla ve toplumsal muhalefetle kurduğu ilişkinin en çıplak biçimde açığa çıktığı alanlardır. Türkiye hapishaneler tarihi ise işkence, kötü muamele ve cezasızlık pratikleriyle şekillenmiş karanlık bir hafızaya sahiptir” dedi.

Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’nde 12 Eylül askeri darbesi döneminde uygulanan işkence politikalarının tarihsel bir sapma olmadığını vurgulayan Güler, bu zihniyetle gerçek bir yüzleşmenin sağlanmadığını, faillerin korunması nedeniyle işkencenin biçim değiştirerek sürdüğünü dile getirdi. Günümüzde hapishanelerde uygulanan ağır tecrit, keyfi disiplin cezaları ve infaz ihlallerinin yalnızca bireyleri değil, toplumu da hedef aldığını kaydetti.

Amed Cezaevi Protesto

Özellikle S, Y ve R tipi yüksek güvenlikli hapishanelerin “modern işkence mekânlarına” dönüştürüldüğünü belirten Güler, tecridin fiziksel izolasyonun ötesinde zihinsel ve sosyal bir yok etme stratejisi olduğunu söyledi. 27 Şubat itibariyle kamuoyuna yansıyan barış ve demokratik toplum sürecinin ilerleyebilmesi için diyalog kanallarının açık olması gerektiğini vurgulayan Güler, umut hakkının tanınmasının barışçıl çözüm açısından hayati önemde olduğunu ifade etti.

Açıklamada ortak talepler de sıralandı. Buna göre; umut hakkının tanınması, tecrit uygulamalarının kaldırılması, hapishanelerde işkence ve kötü muameleye yol açan tüm uygulamaların sona erdirilmesi, işkence suçlarında cezasızlık politikasına son verilmesi ve geçmiş ihlaller için hakikat ve yüzleşme mekanizmalarının oluşturulması istendi.

Basın açıklaması, “İşkenceyle yüzleşmeden demokrasi kurulamaz. Hakikat olmadan barış inşa edilemez. Yaşamı ve insan onurunu esas alan bir gelecek için mücadelede ısrarcıyız” mesajıyla sona erdi.

Muhabir: MEHMET SAİT BAYRAM/ ALİ MURAT KUŞ