DİYARBAKIR HABER - Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1’inci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş, geçen yıl 27 Eylül’de kaldığı yurttan ayrıldıktan sonra kayboldu; 15 Ekim’de Mollakasım Mahallesi sahilinde cansız bedeni bulundu.

Soruşturma sürerken, Diyarbakır’da ‘Rojin için Adalet’ yürüyüşü düzenlendi. Yürüyüş Sur ilçesindeki Dağkapı Meydanı’ndan başlayıp tarihi Ulu Cami önünde sona erdi.

Diyarbakır’da Elazığ Bulvarı ve Kıbrıs Caddesi yenileniyor
Diyarbakır’da Elazığ Bulvarı ve Kıbrıs Caddesi yenileniyor
İçeriği Görüntüle

Yürüyüşe Rojin Kabaiş’in annesi ve kız kardeşi, Diyarbakır Barosu Başkanı Abdülkadir Güleç ve Diyarbakır Barosu yönetimi, Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ayşe Serra Bucak Küçük, DEM Parti Diyarbakır milletvekilleri Adalet Kaya, Halide Türkoğlu, Cengiz Çandar, Şiddetle Mücadele Ağı ve Dicle Amed Kadın Platformu üyeleri ile kadınlar katıldı.

Rojin Yürüyüş2

‘Acımızı yaşayamadık’

Rojin’in kız kardeşi Elif Kabaiş, yürüyüşün ardından yaptığı konuşmada, “Bugün canımız Rojin’in kayboluşunun üzerinden tam bir yıl geçti. Bir yıl boyunca adalet arayışı içerisindeydik. Ama en ağır olanı şu ki, biz acımızı bile yaşayamadık. Yas tutacağımız yerde her gün sorular sorduk. Her gün kapılar çaldık. Her gün adalet aradık. Gözyaşlarımızı bile içimize sindiremeden mücadele etmek zorunda kaldık. Yanımızda oluşunuz bize güç veriyor. Yalnız olmadığımızı hissettiriyor, mücadelemizi büyütüyor. Rojin’in 3 yıl boyunca hayalini kurduğu okul öncesi öğretmenliği için sabahlara kadar ders çalışıp kazandığı ama sadece 3 gün yaşayabildiği o hayalinin hesabını kim soracak? Sadece Rojin’in bedenini bizden almadılar. Rojin’in hayallerini, ailesini, sevdiklerini, umutlarını, geleceğini, gülüşünü ışığını ve yarınlarını da aldılar” dedi.

‘Bu sürecin takipçisiyiz’

Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi adına açıklama yapan Avukat İrem İlhan ise Rojin Kabaiş dosyasının takipçisi olduklarını ifade ederek, “Bir yıl boyunca Rojin’in dosyasında yaşananlar, bu ülkede kadınların yaşam hakkının nasıl yok sayıldığının, kurumların görevlerini nasıl yerine getirmediğinin en açık göstergesidir. Adli Tıp Kurumu raporlarında yaklaşık 9 aydır iki farklı erkeğe ait DNA tespit edilmesine rağmen bu örneklerin Rojin’in bedeninin hangi bölgelerinden alındığı hâlâ açıklanmamıştır. Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ve dosyanın takipçisi olan Diyarbakır Barosu ve Van Barosu'nun defalarca yazılı başvurusuna rağmen ilgili kurumlar bu bilgiyi paylaşmamış, dosya üzerindeki karanlık noktaları aydınlatmak yerine süreci daha da belirsiz hale getirmiştir. Üstelik dosyaya getirilen gizlilik kararıyla aile, avukatlar ve kamuoyu süreçten dışlanmış; şeffaflık ilkesi ihlal edilmiştir.

Rojin Yürüyüş3

Bu açıkça etkin soruşturma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi anlamına gelmektedir. İhmali bulunan tüm kişi ve kurumların yargılanması zorunludur. Kadınların yaşam hakkı, devletin sorumluluklarını yerine getirmemesi, gerekli bütçeleri ayırmaması, şiddeti önleyici politikaları uygulamaması nedeniyle her geçen gün daha fazla tehdit altındadır. Kadın cinayetlerinin ve şüpheli ölümlerin artışının nedeni yalnızca failler değildir; aynı zamanda görevini yapmayan, delilleri karartan, sorumluluk almayan kurumların kendisidir. Bu ihmaller kadınların yalnızca yaşam hakkını değil; eğitim hakkını, çalışma hakkını, özgürce yaşama hakkını da gasp etmektedir. Rojin Kabaiş’in dosyası kapanmayacak. Biz kadınlar bu sürecin takipçisiyiz” diye konuştu.

Muhabir: SEYFETTİN EKEN