Türkiye siyasetinde son günlerin en çok tartışılan başlığı, TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun İmralı’ya gidip gitmeyeceği meselesi oldu. DEM Parti heyeti, komisyonun teröristbaşı Abdullah Öcalan ile görüşmesi gerektiğini dile getirirken, CHP kesin bir dille böyle bir ziyarete katılmayacağını açıkladı. Ancak kulislerde asıl sürpriz, bu süreci başlatan AKP ve MHP’nin de ziyarete sıcak bakmadığı yönündeki bilgiler oldu.

Bahçeli’nin Çıkışı ve Sürecin Başlangıcı

Hatırlanacağı üzere, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Abdullah Öcalan için “örgütü lağvettiğini açıklasın” çağrısında bulunarak Meclis’e davet etme önerisini gündeme taşımıştı. Bahçeli’nin bu çıkışı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Terörsüz Türkiye” söylemiyle destek bulmuş, akabinde PKK’nın sözde fesih açıklaması ve ardından silahların yakıldığı sembolik gösteriyle süreç hızlanmıştı.

Bu gelişmeler, kamuoyunda bir “açılım tiyatrosu” olarak yorumlanmış, Meclis’e taşınan süreç ise sekiz ayrı toplantı perdesiyle ilerlemişti.

Sekiz Perdelik Meclis Süreci

İlk perde, sürecin isimlendirilmesi ve siyasi gündeme taşınmasıyla başladı.

Gizli oturumlarda MİT Başkanı İbrahim Kalın, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan komisyona kritik sunumlar yaptı.

Sonraki aşamalarda şehit aileleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve akademisyenler dinlendi.

Eski Meclis başkanlarının da görüşlerini sunduğu oturumlarla süreç farklı boyutlar kazandı.

Son toplantılarda ise siyasi partiler yol haritalarını ve sürece dair şartlarını ortaya koydu.

Bu çerçevede DEM Parti, sürecin tamamlanması için komisyonun mutlaka İmralı’da Öcalan ile görüşmesi gerektiğini ileri sürdü.

AKP ve MHP’nin Tutumu Değişti

Ancak kulislerde yayılan son bilgilere göre, sürecin ilk adımlarını atan AKP ve MHP, İmralı’ya gitme önerisine mesafeli durmaya başladı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un da kesinlikle böyle bir ziyarete katılmayacağı ifade ediliyor. Bu durum, siyasette yeni bir şaşkınlık yarattı.

CHP’nin Sert Tavrı

CHP, en başından itibaren sürece katılım gösterse de, İmralı ziyaretine kesin bir dille karşı çıktı. Parti yöneticileri, “Meclis’in görevi teröristlerle pazarlık değil, milletin birliğini korumaktır” çıkışında bulundu.

Yeni Bir Açılım Tartışması mı?

Tüm bu gelişmeler, Türkiye’de 2010’lu yıllarda yaşanan “çözüm süreci” tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı. Ancak bu kez tablo daha karmaşık:

DEM Parti, sürecin en ileri adımını savunuyor.

CHP, kesin ret içinde.

AKP ve MHP ise sürecin başlatıcıları olmalarına rağmen ziyarete mesafeli yaklaşıyor.

Dolayısıyla, kamuoyunda “yeni bir açılım süreci” ihtimali üzerine yorumlar yapılırken, Ankara kulislerinde de “İmralı ziyareti gerçekleşecek mi, yoksa süreç burada mı tıkanacak?” sorusu öne çıkıyor.

Sonuç: Belirsiz Bir Dönemeç

Görünüşe göre Ankara siyasetinde “İmralı ziyareti” tartışması sadece bir teknik detay değil, önümüzdeki dönemde partilerin stratejilerini, toplumsal algıyı ve belki de erken seçim senaryolarını etkileyecek kadar kritik bir mesele. Şimdilik tablo karışık; ama kesin olan tek şey, bu tartışmanın siyasetin ana gündeminde kalmaya devam edeceği.

Editör Hakkında