Diyarbakır’dan Adana’ya TBMM’ye kayıtlı bir araçla uyuşturucu sevkiyatı yaparken yakalanan şahıs, Osmaniye’de görülen davada
Diyarbakır’dan Adana’ya TBMM’ye kayıtlı bir araçla uyuşturucu sevkiyatı yaparken yakalanan şahıs, Osmaniye’de görülen davada 11 yıl 8 ay hapis ve 833 bin TL adli para cezasına çarptırıldı.
Yakalanma Anı ve Ele Geçirilenler
29 Eylül 2024 tarihinde gerçekleştirilen operasyonda, TBMM’ye kayıtlı araçla seyir halinde olan zanlı durdurularak arama yapıldı. Araçtaki valizlerde gizlenmiş 53 paket halinde 25 kilo 850 gram skunk türü esrar bulundu. Uyuşturucunun piyasa değerinin yaklaşık 1,3 milyon TL olduğu belirtilirken, aracın içinde esrar kullanımına dair izlere de rastlandı. Zanlının yakalandığı sırada direksiyon başında esrar içtiği tespit edildi.
Planlı Sevkiyatlar Ortaya Çıktı
Savcılık iddianamesine göre, bu olay zanlının dördüncü sevkiyatıydı. Daha önceki üç sevkiyatın da kayıtlara geçtiği, yazışmalar ve iletişim trafiğiyle sevkiyatların önceden planlandığı ortaya çıkarıldı. Bu bulgular, olayın bireysel değil organize bir uyuşturucu ticareti faaliyetinin parçası olduğunu gösterdi.
Mahkeme Kararı
Osmaniye’de görülen davada zanlı, “uyuşturucu ticareti yapmak” suçundan 11 yıl 8 ay hapis ve 833 bin TL adli para cezasına mahkûm edildi. Kararda, uyuşturucu miktarının fazlalığı, sevkiyatların planlı olması ve zanlının olay sırasında uyuşturucu kullanıyor olmasının cezayı ağırlaştırıcı unsur sayıldığı belirtildi.
Siyasi Tartışmalar
Olayın ardından TBMM plakalı aracın kullanılması kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Şahsın bazı siyasi bağlantıları olduğu iddiaları tartışmalara yol açarken, olayın ardından ilgili ismin bir süre sonra görevine geri dönmesi kamuoyunda tepki çekti. Muhalefet partileri, olayın tüm boyutlarıyla açıklığa kavuşturulması gerektiğini savundu.
Toplumsal Tepkiler ve Yansımalar
TBMM’ye ait araçların suç işlemek için kullanılması kamuoyunda “Meclis’in itibarını zedeleyen bir gelişme” olarak değerlendirildi. Olay, yasama organının saygınlığını tartışmaya açarken, uzmanlar uyuşturucu ticaretine karşı daha etkin denetim ve siyasi sorumluluk mekanizmalarının işletilmesi gerektiğini vurguladı