Yeşilçam’ın unutulmaz karakter oyuncularından biri olan Recep Bülbülses, nefes darlığı şikâyetiyle kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi
Yeşilçam’ın unutulmaz karakter oyuncularından biri olan Recep Bülbülses, nefes darlığı şikâyetiyle kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi. Usta sanatçının vefat haberini ses sanatçısı ve yazar Onur Akay sosyal medya hesabından duyurdu.
Akay, yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
“Yaşadığı maddi sıkıntılar nedeniyle zor günler geçiren ve geçtiğimiz aylarda ‘Ölmek istemiyorum’ sözleriyle sevenlerini üzen Recep Bülbülses’in rahatsızlığı son dönemde artmıştı. Dün gece nefes darlığı şikâyetiyle hastaneye kaldırıldı ancak maalesef tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. 1997’de Unkapanı’nda önüme atlayıp ‘Beni ünlü yap’ diye bağıran o genç adamı asla unutmayacağım. Mekânı cennet olsun.”
Yeşilçam’dan Müzik Dünyasına Uzanan Bir Yolculuk
Mardin doğumlu olan Recep Bülbülses, sinema kariyerine 1983 yılında rol aldığı Kardeşim Benim filmiyle adım attı. Kariyeri boyunca 60’tan fazla filmde rol aldı ve 1980’ler ile 1990’ların Yeşilçam yapımlarında unutulmaz karakterlere hayat verdi.
Ancak Türk sinemasında yaşanan krizler ve televizyon dizilerinin yükselişiyle birlikte kariyerinde zor dönemler yaşayan Bülbülses, sahneye yönelerek müzik dünyasına adım attı. Sanatçı, bir dönem sokaklarda şarkı söyleyerek geçimini sağlamasıyla da gündeme gelmişti.
Maddi Sıkıntılar ve “Ölmek İstemiyorum” Çıkışı
Son yıllarda maddi imkânsızlıklarla boğuştuğu bilinen usta oyuncu, birkaç ay önce yaptığı duygusal bir açıklamada “Ölmek istemiyorum” sözleriyle dikkat çekmişti. Bu açıklama, hem sanat dünyasında hem de sosyal medyada büyük yankı uyandırmış ve sanatçının zor durumda olduğuna dair farkındalık yaratmıştı
Türk Sinemasında İz Bırakan Sessiz Bir Kahraman
Recep Bülbülses, geniş kitlelerce çok bilinmese de Yeşilçam’ın arka planındaki gerçek emekçilerden biriydi. Küçük ama unutulmaz rollerle Türk sinemasında iz bırakan sanatçı, hayatının son yıllarında yaşadığı zorluklarla da dikkat çekti. Onun hikâyesi, Yeşilçam’ın parıltılı ama bir o kadar da kırılgan dünyasının sembollerinden biri olarak hafızalarda kalacak.
