Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanlığı adaylığına dair tutumu netleşti. Nefes Gazetesi yazarı Aytunç Erkin'in kaleme aldığı ve Yavaş’a yakın kaynaklara dayandırdığı bilgilere göre, deneyimli siyasetçi Ekrem İmamoğlu cephesindeki gelişmeler netleşene kadar adaylık tartışmalarına dahil olmayacak.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in gazeteci Fatih Altaylı’nın YouTube kanalında yaptığı çarpıcı açıklamalar sonrasında Mansur Yavaş’ın nasıl bir yol izleyeceği merak konusu olmuştu. Özel’in, “İmamoğlu’nu Silivri’de tutup siyasi yasak getirirlerse, yüzde 70 ile seçimi alırız. Cumhurbaşkanı Yavaş olur, İmamoğlu da parlamenter sisteme geçildiğinde başbakan olur” sözleri, kamuoyunda geniş yankı bulmuştu. Bu çıkış üzerine gözler, bu formülde adı geçen iki önemli figürden biri olan Mansur Yavaş’a çevrildi.
Yavaş'tan “Stratejik Sabır”: İmamoğlu Sahalara Dönene Kadar Sessizlik
Yavaş’a yakın kaynakların Aytunç Erkin’e aktardığı bilgilere göre, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, Ekrem İmamoğlu’nun yargı süreci netleşmeden ve siyasi sahaya geri dönmeden cumhurbaşkanlığına dair herhangi bir hamlede bulunmayı düşünmüyor. “Parlamenter sisteme dönüş” vurgusunu sürdüreceği belirtilen Yavaş’ın, Ankara için çalışmaya devam edeceği, gündemi gereksiz polemiklerle meşgul etmeyeceği ifade edildi. Yavaş’ın bu tutumu, "stratejik sabır" olarak yorumlandı.
Yavaş’ın yakın çevresi tarafından aktarılan, “Sandık konulduğunda, millet vazifeye çağırırsa icabet eder” ifadesi ise dikkat çekici. Bu söz, Mansur Yavaş’ın halktan gelen güçlü bir talep durumunda geri adım atmayacağına işaret ediyor. Ancak şimdilik hedefinin, görevde bulunduğu Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı hakkıyla yürütmek ve Türkiye'nin demokratikleşme sürecine katkı sağlamak olduğu net bir şekilde görülüyor.
CHP’de Yeni Formül: Cumhurbaşkanı Yavaş, Başbakan İmamoğlu
Özgür Özel’in “tarafsız cumhurbaşkanı” modeliyle kamuoyuna sunduğu yeni siyasi mimaride, Mansur Yavaş’ın devletin tepesinde, kapsayıcı ve birleştirici bir figür olarak konumlandırılması planlanıyor. Bu modele göre, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilmesi halinde İmamoğlu’nun başbakanlık görevini üstlenmesi öngörülüyor. Bu vizyon, CHP’nin yeni dönemde otoriterliğe karşı demokratikleşmeyi temel alan sistemsel bir değişimi merkezine aldığını gösteriyor.
Siyasi Ahlak ve Sükûnet: Yavaş’ın Sessizliği Bir Tercih
Mansur Yavaş’ın tartışmaların uzağında kalmayı tercih etmesi, bazı çevrelerce “siyasi çekingenlik” olarak görülse de, Yavaş cephesinden bu tutumun bir strateji olduğu net biçimde ifade ediliyor. Parti içindeki rekabet ortamında kutuplaşmayı artıracak bir figür olmak istemeyen Yavaş’ın bu tavrı, siyaset kulislerinde “devlet aklıyla hareket ediyor” yorumlarına neden oldu.
Siyasetin önde gelen figürlerinden biri olmasına rağmen polemiklerden uzak durmasıyla bilinen Yavaş’ın, süreci soğukkanlılıkla takip etmesi, adaylık konusundaki olası çıkışını daha etkili ve toplumsal karşılığı yüksek kılabilir.
Sonuç: Sessiz Güç Siyasetin Nabzını Tutuyor
Mansur Yavaş, siyasi denklemde yerini, ani çıkışlar yerine sabırla ve stratejik bir pozisyon alarak belirlemeyi tercih ediyor. Ekrem İmamoğlu’nun maruz kaldığı siyasi süreçte, etik bir duruş sergileyerek öne çıkmama kararı, toplum nezdinde takdir görebilir. Ancak unutulmamalı ki, siyaset boşluk tanımaz. Önümüzdeki süreçte halkın teveccühü yönünde gelişmeler yaşanırsa, Mansur Yavaş’ın “icabet” sözü yeni bir dönemin kapısını aralayabilir.
