DİYARBAKIR HABER - İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görevli Polis M.S.’nin intihar ettiği yönünde basın yayın organlarında çıkan haberler üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü açıklama yaptı.
Yapılan açıklamada, M.S.’nin 14 yıl 3 ay boyunca İstanbul’da görev yaptığı ve 2025 Genel Atama Döneminde Diyarbakır’a atandığı belirtildi.
Rudaw’ın haberine göre; polisin, görev yeri değişikliğine ilişkin 10 kez atama erteleme talebinde bulunduğu, ancak 11. talebinin kabul edilmediği ifade edildi.
Atama sonrası 27 Haziran 2025’te İstanbul Emniyet Müdürlüğü ile ilişiği kesilen polis memurunun, mehil izninde olduğu kaydedildi.
Emniyet Genel Müdürlüğü, olayla ilgili polis müfettişi görevlendirildiğini açıkladı.
BİR POLİS MEMURU DAHA İNTİHAR ETTİ!
— Murat BAKAN (@CHPMuratBakan) July 11, 2025
Ülkenin dört bir yanında yakıcı gündemler tartışılırken – belediyelere yönelik hukuksuz operasyonlar, gazetecilerin tutuklanması, Kürt meselesi, barış adı altında yapılan örtülü müzakereler – sessizce bir can daha yitip gitti.
Kimsenin… pic.twitter.com/oepEfTqTxI
CHP'li Bakan açıklama yapmıştı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, İstanbul’da görev yapan bir polis memurunun tayin sonrası yaşadığı süreçte intihar ettiğini duyurarak, tepki göstermişti.
Bakan, polis memurunun boşanma sürecinde olduğunu, çocuklarıyla belirli günlerde görüştüğünü ve Diyarbakır’a tayini çıktığında bunu psikolojik gerekçelerle ertelemek istediğini ancak talebinin reddedildiğini belirtmişti.
İstanbul’da görev yapan bir polis memurunun intihar ettiğini duyuran Murat Bakan, sosyal medya hesabından intihar eden polisin mektubunu paylaşarak şu ifadeleri kullanmıştı:
"Bir polis memuru daha intihar etti! Ülkenin dört bir yanında yakıcı gündemler tartışılırken belediyelere yönelik hukuksuz operasyonlar, gazetecilerin tutuklanması, Kürt meselesi, barış adı altında yapılan örtülü müzakereler sessizce bir can daha yitip gitti. Kimsenin görmediği, duymadığı, hissetmediği bir çığlık daha yankılandı.
İstanbul’da görev yapan bir polis memuru… Boşanma sürecindeydi. Psikolojik olarak zorluklar yaşıyordu. İki çocuğu vardı. Çocuklarıyla belirli günlerde bir araya geliyordu. Mahkeme süreci devam ederken tayini Diyarbakır’a çıkarıldı. O ise bir dilekçeyle insani bir talepte bulundu: 'Çocuklarımı göremem, maddi ve manevi çöküntü yaşarım, mahkeme sonuçlanana kadar atamam durdurulsun.' Ancak bu talep dikkate alınmadı. İlişiği kesildi. Gitmek zorunda bırakıldı. Ve sonuç: İntihar.
Geride ise yürek yakan bir mektup, iki tane yetim evlat bıraktı. Açıkça belirtti: 'Beni bu hale getiren sadece Emniyet. Psikolojik sorunlarım varsa bile bu durumdayken Diyarbakır’a gitmek istemediğimi dilekçeyle belirttim. Hiçbir sorunumu dinlemeden tayin işlemini gerçekleştirdiniz. Hakkım helal değil.'
Yıllardır haykırıyorum: 'Polis neden intihar ediyor?' Çünkü yalnızlar. Çünkü görülmüyorlar. Çünkü insan yerine konulmuyorlar. Çünkü… Polis yalnız. Polis kimsesiz. Polis garip.
Buradan açıkça soruyorum: Sayın İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya bu vebalin farkında mısınız? Sayın Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş kaçıncı intihar bu? Psikolojik destek birimleriniz nerede? İnsanî talepleri neden görmezden geliyorsunuz? Bu polis memuru intihar etmedi, intihara sürüklendi. İnsanca bir talepte bulunduğu için cezalandırıldı. Ve şimdi o yok.
Bu ülkenin polislerinin haklarını, onurlarını, yaşamlarını savunmaya devam edeceğiz. Artık yeter! Polis intiharları durdurulsun. Emniyet teşkilatında adalet sağlansın. İnsan hayatı bürokratik işlemden, istatistikten, ceza puanından, tayin emrinden değerlidir."