DİYARBAKIR HABER – Osmanlı arşiv kayıtlarına göre 12 Mart 1869 tarihinde yapılan sayım, Diyarbakır’ın 19. yüzyıl ortalarında hem ekonomik hem de kültürel anlamda ne denli canlı bir merkez olduğunu gözler önüne seriyor.

Diyarbekir Tahrir Müdürlüğü tarafından hazırlanan cetvele göre, dönemin Diyarbakır merkezinde 4.229 hane, 1.840 dükkân, 31 mağaza, 8 han, 76 kereste ambarı, 34 kahvehane, 28 değirmen ve 24 bulgur değirmeni bulunuyordu. Şehirde ayrıca 36 fırın, 159 ahır, 6 iplikhane, 15 hanefi cami, 34 mescid, 5 tekke, 6 medrese ve 21 mektep faaliyet gösteriyordu.

Dönemin Diyarbakır’ı, yalnızca ticari canlılığıyla değil, dinî ve etnik çeşitliliğiyle de dikkat çekiyor. Nüfus kayıtlarına göre şehirde 21.372 kişi yaşıyordu. Bu nüfusun 9.814’ü erkek, 11.558’i kadındı.
Kayıtlara göre şehirde:
Kürt erkek ve kadın sayısı 9.814,
Ermeni nüfusu 6.043,
Ermeni Katolikler 831,
Süryaniler 1.461,
Süryani Katolikleri 174,
Keldaniler 976,
Rumlar 305,
Rum Katolikleri 55,
Protestanlar 650,
Yahudiler 280 kişi olarak kayıtlara geçti.

Bu tablo, 19. yüzyılın ortalarında Diyarbakır’ın çok dilli, çok dinli ve çok kültürlü yapısını açık biçimde gösteriyor. Şehirde aynı anda camiler, kiliseler, havralar ve medreseler yer alırken; hanlar, sabunhaneler, iplikhaneler ve boyahaneler ekonomik hayatın kalbini oluşturuyordu.

Belgeye göre Diyarbakır’da o dönemde bir Vilayet Konağı, bir Harem Dairesi ve bir Liva Hükümet Konağı da bulunuyordu. Ayrıca şehirde 7 bağ, 24 bostan, 17 buzhanenin yer alması, tarım ve gıda depolama kültürünün de gelişmiş olduğunu ortaya koyuyor.

1972 yılında araştırmacı Bahri İzlek tarafından derlenen bu belge, 1869’ların Diyarbakır’ını “çok sesli bir şehir mozaiği” olarak nitelendiriyor.



