Geçen hafta Kurban Bayramı’nı kutladık.

Ekranlarda malum görüntüler, kurban keserken kendini doğrayan bir sürü acemi kasap haberiyle şenlendi suya sabuna dokunmayan tiviler.

Eskiden bayramlarda, seyranlarda insanlar birbirini arayıp sorardı, ama o da kalmadı şükür (!) Telefonla hasbıhal edildiği kadar başımızı kaldırıp ne olup bitiyor bakmaya zaman da bulamıyoruz zaten...

Bu yüzden telefonla aranan eş, dost, akrabayı önce mesajlarla hatırlar gibi olduk sonra da sağolsun, Whatsapp ya da İnstagram gibi uygulamalar çıktı da, izlenme süresi 24 saat olan durum güncellemeleri bizi kurtardı, telefona kayıtlı onlarca kişi durum güncellemesine bayram kutlama mesajlarıyla doldurmuşlardı hem de öyle çiçekli, böcekli, koyunlu, kuzulu olanlarından. Böylece gören her göz üzerine alınabilir kutlamaları, beni neden aramadın, kutlamadın!’ sitemlerinin önü de alınmış oluyor haliyle.

Bir de whatsapp üzerinden çıkartma gönderenler var, ona hiç girmeyelim zaten.

Bir arkadaşın gürüm güncellemesinde ise şöyle bir sitem etmişti birkaç kelam ile: 'Story, instagram ve bilimum sosyal medyaya zamanınız var ama bir arkadaşınızın, akrabanızın telefonuna zamanınız yok, değil mi?' Ne kadar da haklı, değilimi? Sahi sosyal medya dışında kaç sahici telefon ile kutladınız eş, dost, aile, akrabanın bayramını...