özDİYARBAKIR - DEM Parti, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik düzenlenen 5. dalga operasyonunun ardından açıklama yayımladı. Dem Parti açıklamada, "Muhalefet belediyelerine yönelik operasyonlar seçmeni ve halkı cezalandırmaya dönüşmüştür" dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yürütülen "yolsuzluk" iddialı soruşturma kapsamında, 5. dalga operasyon başladı. 4 farklı soruşturmada, aralarında Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, Adana Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, Adana Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Erdal Celal Aksoy, CHP PM üyesi Baki Aydöner ve eski CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu'nun da yer aldığı 47 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Karar doğrultusunda polis ekiplerince düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda 30 kişi gözaltına alındı.
"Muhalefet belediyelerine yönelik bir tür kuşatmaya dönüştürülmüştür"
İBB'ye yönelik gerçekleştirilen 5. dalga operasyonuna tepkiler yükselirken bir tepki de DEM Parti2den geldi. DEM Parti yayımladığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik 19 Mart tarihinde başlatılan yargı müdahalesi genişleyerek devam ediyor. Bu operasyonlar ne yazık ki ileri sürülen iddiaların kapsamını fazlasıyla aşarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere muhalefet belediyelerine yönelik bir tür kuşatmaya dönüştürülmüştür.
Yargı süreci muhalif belediyeleri etkisizleştirmeyi, belediye hizmetlerini aksatmayı, halkın hizmet almasını engellemeyi hedefler hale gelmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ile çok sayıda alt kademe belediye başkanının, neredeyse tüm bürokratların ve şirket yöneticilerinin gözaltına alınıp tutuklanması ve belediye şirketlerine kayyım atanması başka şekilde açıklanamaz. Bu gelişmeler, belediye hizmeti alan milyonlarca vatandaşı mağdur etmekte ve muhalefetin yönetimde olduğu belediyelerde halkı adeta cezalandırmaktadır.
Çağrıldıklarında ifade verebilecek insanların, hukuki açıdan meşruiyeti olmayan bir yöntemle ve bir itirafçının beyanlarına dayanılarak bu şekilde gözaltı ve tutuklamaya maruz bırakılması, hukuk ve demokrasiye yönelik ağır bir ihlaldir. Atılan adımlar, içinden geçtiğimiz tarihi dönemin hassasiyetine aykırı bir şekilde, demokratik siyaset alanını da daraltmaktadır.
Elbette partimiz, yerel yönetimler başta olmak üzere siyasetin rant, yolsuzluk ve rüşvetten arındırılmasını ve temiz siyaseti savunmaktadır. Ancak bu yöndeki iddialarla yapılanların sadece muhalefet belediyeleriyle sınırlı tutulması, iktidar belediyelerindeki yolsuzluk ve rüşvet iddialarına ise koruma kalkanı oluşturulması söz konusu bu iddiaları da çürütmektedir. Muhalefete yönelik bir siyasi operasyona dönüştüğüne dair Türkiye’nin tamamında ciddi kaygılar oluşturmaktadır.
Kutuplaşmayı artıracak, hukuk ve demokrasi inancını tamamen ortadan kaldıracak, barış ve demokratik toplum özlemini zedeleyecek bu operasyonlara son verilmelidir. Hukuk herkes için ve tarafsız şekilde uygulanmalıdır. Belediyeler halkındır, yerel demokrasinin bel kemiğidir. Belediyeler üzerindeki yargı kıskacı ve kuşatması kaldırılmalıdır."