özDİYARBAKIR - PKK’nın 5-7 Mayıs tarihlerinde düzenlediği 12. Kongresi sonrası silah bırakma ve fesih kararları açıklanırken, Diyarbakır Barosu Başkanı Abdulkadir Güleç, sürecin demokratik bir zeminde ilerlemesi için gerekli yasal ve hukuki adımların atılması gerektiğini ifade etti.

Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın ardından 1 Mart’ta ateşkes ilan eden örgütün kongre kararlarını değerlendiren Güleç, “Umarım bu kararlar barışa vesile olur. Yüzyıllardır çözülmeyen Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümüne katkı sunar” dedi.

“Siyasetin eli güçlendi”

Güleç, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

Diyarbakır’da dolu yağışı hayat felç etti
Diyarbakır’da dolu yağışı hayat felç etti
İçeriği Görüntüle

“Bundan sonraki süreçte siyasetin mücadele yöntemleri daha demokratik bir zeminde gerçekleşecek, demokratik yol ve yöntemler izlenecek. Örgütün kendini feshetmesini ilan etmesi ile birlikte silahlı mücadeleyi sonlandırmasının yasal koşullarının oluşması lazım. Tahminim bununla ilgili bir hazırlık vardır. Bugünden sonra, demokratik ve hukuksal zeminde bütün toplumsal meselelerle ilgili siyasetin eli güçlendi. Aslında yazar, çizer, gazeteci, hukukçuların, sivil toplum örgütlerinin de eli güçlendi.”

Güleç, “Daha önce en küçük bir demokratik talep kriminalize edilerek, ‘terör’ damgasıyla yaftalanarak, bir şekilde ceza soruşturmalarına, yargılamaya, tutuklamalara ve ağır mahkûmiyetlere neden oldu. Bundan sonraki süreçte, daha demokratik, özgür bir ortamda Kürt meselesi ve bütün toplumsal meseleleri konuşma zamanıdır” dedi.

“Yasal düzenlemeler yapılmalı”

MA'da yer alan habere göre, hükümetin, silah bırakanlara dair gerekli hukuki altyapıyı hazırlaması gerektiğini belirten Güleç, şunları söyledi:

“Bu süreçte silahı bırakanlara dönük gerekli düzenlemelerin yapılması lazım. Bu kişiler toplumsal hayata nasıl dahil olabilir? Bunun yasal, anayasal dayanakları neler olmalıdır? Ceza infaz kanunudur, umut hakkıdır, hasta mahpusların durumudur, şartlı salıverme durumunda olan mahpusların idari gözlem kararıyla şartla salıverme sürelerinin uzatılmasıdır. Bu süreçten itibaren bunların hepsinin tek tek tartışılması gerekir. Bu süreç bu şekilde ilerlerse, kalıcı bir barışa evrilmesi mümkündür. Aksi halde bu süreç çok daha uzayacaktır.”

“Yasal düzenlemeler yapılmalı”

MA'da yer alan habere göre, hükümetin, silah bırakanlara dair gerekli hukuki altyapıyı hazırlaması gerektiğini belirten Güleç, şunları söyledi:

“Bu süreçte silahı bırakanlara dönük gerekli düzenlemelerin yapılması lazım. Bu kişiler toplumsal hayata nasıl dahil olabilir? Bunun yasal, anayasal dayanakları neler olmalıdır? Ceza infaz kanunudur, umut hakkıdır, hasta mahpusların durumudur, şartlı salıverme durumunda olan mahpusların idari gözlem kararıyla şartla salıverme sürelerinin uzatılmasıdır. Bu süreçten itibaren bunların hepsinin tek tek tartışılması gerekir. Bu süreç bu şekilde ilerlerse, kalıcı bir barışa evrilmesi mümkündür. Aksi halde bu süreç çok daha uzayacaktır.”

Kulis: PKK, silahlarını BM gözetiminde üç bölgede teslim edecek

“Umut hakkı tartışılmalı”

Güleç, “Umut hakkının gündeme gelmesi sürecinin de önünün açıldığını düşünüyorum. Bu saatten sonra belki tartışmak daha mantıklı olur. Çünkü bir açıklamayla ya da kongrenin kendini toplayıp bir kararla feshettiğini ilan etmesi, tek başına bu meseleyi çözmüyor” ifadelerini kullandı.

Güleç, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Açıklamada da var: Sayın Öcalan’ın koşullarının değişmesi, kendi fikirlerini, düşüncelerini ve bu sürece dair beklentilerini açıklaması gerekir. Bu süreçte oynayacağı rolle ilgili önünün açılması, koşulların değişmesi lazım. Yani bu bir ön hazırlık, başlangıç olabilir.”

“Çözüm yeri Ankara'dır”

Güleç, çözüm sürecinde yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini vurgulayarak, “Yasalar değişilecekse ki değiştirilmesi gerekir bunun yine çözüm yeri Ankara'dır. Bütün siyasi partiler ve gruplar, bu sürece kendi partisel çıkarlarından ziyade toplumun menfaatine olan bir çözüm süreci olarak bakmalıdır. 100 yıllık sorunun çözümüne dair bir kapı aralanması var” dedi.

“Sorumluluk alma çağrısı”

Açıklamasının sonunda toplumun her kesimine çağrıda bulunan Güleç, şunları söyledi:

“Bu sürecin Türkiye'nin demokratikleşmesine, Türkiye'de hukukun üstünlüğüne, yargının bağımsızlığına katkı sunacağını düşünüyorum. Toplum da bu konuda duyarlı olmalı. Bu partiler üstü bir meseledir. 100 yıllık meseleyi çözmenin eşiğidir. Bu açıdan herkes sorumlu yaklaşmalı diye düşünüyorum.”

Kaynak: Haber Merkezi