DİYARBAKIR HABER – Türkiye’nin yakın tarihine damgasını vuran Diyarbakır Cezaevi gerçeği, yazar ve siyasetçi Orhan Miroğlu imzasını taşıyan “Posta Kutusu 213 Diyarbakır” belgeseliyle gün yüzüne çıkıyor. Senaryosunu kaleme alan ve yönetmenliğini üstlenen Miroğlu, belgeselde 12 Eylül askeri darbesinin ardından cezaevinde yaşanan ağır insan hakları ihlallerini, tanık anlatımları ve tarihsel belgeler ışığında ele alıyor.

Matiate Yapım imzası taşıyan belgesel, 19 Aralık’ta özel gala gösterimiyle izleyici karşısına çıkacak. Yapım, Diyarbakır Cezaevi’nde yaşananları yalnızca siyasi bir süreç olarak değil, derin ve sarsıcı bir insani trajedi olarak ele almayı hedefliyor.

Orhan Miroglu-1

Tanıkların Gözünden Diyarbakır Cezaevi

Belgeselde, Diyarbakır Cezaevi’nde yaşanan işkence, baskı ve insanlık dışı uygulamalar; o dönemi birebir yaşamış tanıkların anlatımlarıyla aktarılıyor. Arşiv belgeleri, dönemsel görüntüler ve canlandırmalarla desteklenen anlatım, cezaevi koşullarında hayatta kalma mücadelesini çarpıcı bir gerçeklikle gözler önüne seriyor.

Diyarbakırlı öğrenciler tarihi ve doğayı tuvale taşıyor
Diyarbakırlı öğrenciler tarihi ve doğayı tuvale taşıyor
İçeriği Görüntüle

“Diyarbakır Cezaevi’nde hayatını kaybedenlerin hatırasına” adanan belgesel, yaşananları unutturmamayı ve toplumsal hafızayı diri tutmayı amaçlıyor.

“Ölmekle yaşamak arasındaki fark kıl payıydı”

Belgeselin teaser görüntülerinde yer alan bir tanığın, “Ölmekle yaşamak arasında fark kıl payıydı; ha ölmüşsün ha yaşıyorsun” sözleri, cezaevindeki ruh halini ve yaşanan travmanın boyutunu özetliyor.

Bu sözler, belgeselin temel anlatı eksenini oluştururken; demir parmaklıklar ardında yaşanan fiziksel ve psikolojik şiddet, izleyiciyi yüzleşmeye davet eden güçlü bir anlatımla aktarılıyor.

Orhan Miroglu2-1

“Yüzleşmenin kavşak noktası”

Belgeselin amacı hakkında konuşan Orhan Miroğlu, Diyarbakır Cezaevi’nin Türkiye’nin geçmişiyle yüzleşmesinde kritik bir yer tuttuğunu vurguluyor. Miroğlu, yapımı şu sözlerle özetliyor: “Türkiye geçmişiyle tam olarak yüzleşebilmiş bir ülke değil. Diyarbakır Cezaevi ise bu yüzleşmenin en önemli kavşak noktalarından biridir.”

Miroğlu, bu belgeselle hem yaşanan acıların unutulmamasını hem de gelecek kuşaklara bu karanlık dönemin gerçeklerinin aktarılmasını hedefliyor.

Vicdani bir muhasebeye davet

“Posta Kutusu 213 Diyarbakır”, mağdurların sesini duyururken izleyiciyi de vicdani bir muhasebeye çağırıyor. Belgesel, geçmişle yüzleşmenin toplumsal barış ve hafıza açısından taşıdığı öneme dikkat çekiyor.

Muhabir: MEHMET SAİT BAYRAM