DİYARBAKIR HABER - Diyarbakır’ın köklü sanat mirasını geleceğe taşıyan ahşap ustası Yusuf Battal, geleneksel sanatlarla modern teknikleri harmanlayarak ortaya koyduğu eserlerle dikkat çekiyor. Ahşap kabartmalardan vitray işçiliğine, hat ve tezyinat çalışmalarından cami projelerine kadar geniş bir yelpazede üretim yapan Battal, hem yerel hem de ulusal ölçekte takdir topluyor.
Ahşap sanatına genç yaşlarda ilgi duymaya başladığını ifade eden Yusuf Battal, mesleğini tutkuyla icra ettiğini söyledi. Atölyesinde hem geleneksel dini mimari eserleri hem de sanatsal figürleri işlediğini aktaran Battal, en büyük amacının Diyarbakır’ın kültürel mirasını dünyaya tanıtmak olduğunu belirtti.
Özellikle “33 Medeniyet 1 Şehir” projesiyle adından söz ettiren Battal, İstanbul Rami’de açılacak olan sergide Diyarbakır’ın tarihini ve kültürünü ahşap eserlerle yansıtacak. Proje kapsamında kil tabletler, medeniyet temalı kabartmalar ve hat sanatı ile süslenmiş eserler sergilenecek.
Röportajda ayrıca, sanata bakış açısını şekillendiren toplumsal olaylara da değinen Battal, “Hanzella figürünü işleyerek Filistin davasına sanatsal bir dokunuş yapmak istedim. Sanat, sadece estetik değil aynı zamanda bir direniş ve ifade biçimidir” dedi.
Battal’ın atölyesinde ürettiği ceviz ağacından kabartmalar, vitray cam çalışmalar, minber ve mihrap tasarımları da dikkat çekiyor. Diyarbakır’ın hem dini hem de kültürel mirasına katkı sunduğunu söyleyen sanatçı, “Ustalarımızdan öğrendiğimiz bu geleneği yeni nesillere aktarmak en büyük görevimizdir” ifadelerini kullandı.
Sanat yolculuğunu anlatan Battal, son olarak gençlere seslenerek, “Sanat bir sabır işidir. Emek, alın teri ve azimle birleştiğinde ortaya çıkan eser hem gönüllere hem tarihe iz bırakır” mesajını verdi.
İşte, Yusuf Battal ile yaptığımız röportajın detayı;
“SANATA ÇOCUK YAŞTA TUTULDUM”
Ahşap sanatına ilginiz nasıl başladı?
Ben bu işe çok küçük yaşlarda merak saldım. Ahşapla uğraşmak, o dokuyu hissetmek bana hep farklı bir heyecan verdi. Zamanla bu merak bir tutkuya dönüştü. Bugün geldiğim noktada hem dini mimari eserler hem de sanatsal kabartmalar üretiyorum.
“AHŞAP VE VİTRAYI HARMANLIYORUM”
Atölyenizde hangi alanlarda üretim yapıyorsunuz?
“Çalışmalarım geniş bir yelpazeye yayılıyor. Ahşap kabartmalar, vitray cam işleri, minber ve mihrap tasarımları, hat ve tezyinat çalışmaları yapıyorum. Ceviz ağacı üzerinde kabartmalar işlemek, farklı figürleri sanata taşımak bana ayrı bir keyif veriyor”
“SANAT BİR KÖPRÜ, DİYARBAKIR’IN MİRASINI DÜNYAYA TAŞIYORUZ”
Diyarbakır kültürü çalışmalarınızda nasıl bir yer tutuyor?
Diyarbakır çok güçlü bir kültürel mirasa sahip. Bu şehir, medeniyetlerin buluştuğu bir merkez. Ben de eserlerimde bu mirası yansıtmaya çalışıyorum. “33 Medeniyet 1 Şehir” projesi bunun en güzel örneği. İstanbul Rami’de açılacak sergide Diyarbakır’ın tarihini ahşap eserlerle dünyaya tanıtacağız.
“SANAT, TOPLUMSAL OLAYLARA DA IŞIK TUTMALI”
Çalışmalarınızda toplumsal konulara da değiniyorsunuz, örneğin Hanzella figürü…
“Evet, Filistin meselesi beni çok etkiliyor. O yüzden Hanzella figürünü işledim. Çünkü sanat sadece bir estetik arayış değildir. Aynı zamanda direniştir, haykırıştır, bir duruştur. Hanzella figürüyle Filistin halkının sesi olmak istedim.”
“GELECEĞE USTALIĞI AKTARMAK EN BÜYÜK GÖREVİMİZ”
Ustalık geleneği sizin için ne ifade ediyor?
“Bizler ustalarımızdan çok şey öğrendik. Onların sabrı, emeği ve alın teri bize yol gösterdi. Şimdi sıra bizde. Yeni nesillere bu sanatı aktarmak, geleceğe miras bırakmak en büyük sorumluluğumuzdur”
“SANAT SABIR VE EMEK İŞİDİR”
Son olarak gençlere ne söylemek istersiniz?
“Sanat sabır işidir. Emek, alın teri ve azimle birleştiğinde ortaya çıkan eser hem gönüllere hem tarihe iz bırakır. Gençler asla yılmasınlar, el emeğinin değerini bilsinler. Çünkü gerçek başarı orada saklıdır”
