Diyarbakır Şehitlik Mahallesi İsyanda: Bit Pazarı huzuru kaçırdı
Diyarbakır Şehitlik Mahallesi İsyanda: Bit Pazarı huzuru kaçırdı
İçeriği Görüntüle

DİYARBAKIR HABER- Hak ve Özgürlükler Partisi İl Başkanı Mustafa Okumuş, Türkiye’de son dönemde tartışılan süreçle ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Sürecin kamuoyuna yansıtıldığı gibi yeni olmadığını ifade eden Okumuş, bunun MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrısından çok önce devletin içinde planlandığını savundu.

Okumuş, yaklaşık 2,5 yıldır Abdullah Öcalan üzerinden yürütülen bu sürecin amacının, Kürtleri kimliklerinden arındırarak hiçbir hak talep etmeyen bir biçimde sisteme entegre etmek olduğunu iddia etti. “Silahların susmasını elbette istiyoruz. Bütün Kürtler gibi biz de istiyoruz. PKK’nın silah bırakmasından yanayız. Kürt gençlerinin ölmesini istemiyoruz” diyen Okumuş, bugüne kadar yaşanan çatışmalarda yaklaşık 100 bin Kürt gencinin hayatını kaybettiğini, binlerce gencin hendeklerde yaşamını yitirdiğini hatırlattı.

“Bu süreçte Kürt partileri yok sayılıyor”

Sürece DEM Parti dışındaki Kürt partilerinin dahil edilmemesini eleştiren Okumuş, DEM Parti’nin Kürtleri temsil etmediğini ileri sürdü. Okumuş, “DEM Parti kendisini Kürt partisi olarak tanımlamıyor. Bugün partinin en yetkili kademelerinde Kürtlerin olmadığı bir yapıdan söz ediyoruz. DEM Parti, devletin Kürtleri kimliksizleştirme politikasının bir parçası haline gelmiştir” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de sol siyasetin, Kürtlerin hak taleplerine karşı bir araç olarak kullanıldığını öne süren Okumuş, “Dünyanın her yerinde sol muhaliftir ama Türkiye’de sol, ne yazık ki Kürtlerin kimliksizleştirilmesinde kullanılıyor” dedi.

Mustafa Okumuş

“Samimiyet ve ciddiyet yok”

Yaklaşık bir yıldır konuşulan sürece rağmen somut bir adım atılmadığını belirten Okumuş, iktidarın da net bir tavır ortaya koymadığını söyledi. DEM Parti’yi de samimiyetsizlikle suçlayan Okumuş, “Öcalan ‘İmralı’dan çıkmam’ diyor ama DEM Parti hâlâ Öcalan’a özgürlük mitingleri düzenliyor. Burada bir üst akıl var ve bu süreci o yönetiyor” diye konuştu.

“Ana dilde eğitim yok, tek bir hak yok”

Yürütülen sürecin Kürtlerin lehine tek bir kazanım üretmediğini vurgulayan Okumuş, ana dilde eğitim başta olmak üzere hiçbir temel hakkın gündeme gelmediğini dile getirdi. Anayasanın değiştirilemez maddelerine işaret eden Okumuş, “Bu maddeler değişmeden Kürt sorununun çözümünden söz edilemez. Kamusal alanda insanlar ‘Ben Kürdüm’ demekten korkar hale geldi. Kürt olmak, teröristlikle eş tutuluyor” dedi.

Günlük hayatta Kürtçenin kullanımının giderek baskı altına alındığını anlatan Okumuş, “Biz evde, sokakta, pazarda Kürtçe konuşuyorduk. Bugün insanlar kamusal alanda Kürtçe konuşmaktan çekiniyor” ifadelerini kullandı.

“Bu PKK’nın çözümüdür, Kürt sorununun değil”

Mevcut sürecin Kürt sorununun çözümüyle ilgisi olmadığını yineleyen Okumuş, bunun PKK’nın tasfiyesine yönelik bir plan olduğunu savundu. PKK’nın bölgeden çekildiği iddialarına değinen Okumuş, “PKK çekiliyorsa Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kürdistan’da ne işi var?” sorusunu yöneltti.

“Asıl hedef Suriye’deki Kürtler”

Okumuş, sürecin esas amacının Suriye’deki Kürt kazanımlarını engellemek olduğunu iddia ederek, “Suriye’de Kürtler ilk kez bir statü ve güç elde etti. Türkiye’nin bütün kaygısı, Rojava’da Kürtlerin hak sahibi olmasını engellemektir” dedi. Daha önce Güney Kürdistan’daki federal yapının engellenemediğini hatırlatan Okumuş, “Bugün aynı senaryo Rojava için uygulanmak isteniyor” şeklinde konuştu.

Son olarak silah bırakma sürecini desteklediklerini yineleyen Okumuş, bunun dışındaki tüm girişimlerin Kürtlerin lehine olmadığını savunarak, “Bu süreç Kürt sorununun çözümü değil, Kürtlerin taleplerinin tamamen yok sayıldığı bir süreçtir” dedi.

Muhabir: MEHMET SAİT BAYRAM