DİYARBAKIR HABER- Uzman Klinik Psikolog Sadık Sun, çocukların ailelerinden uzaklaşıp yapay zekâ uygulamalarına yönelmesini Öz Diyarbakır Gazetesi’ne değerlendirdi.
Sun, çocukluk döneminin en yoğun “paylaşma, anlaşılma ve onay alma ihtiyacının” yaşandığı dönem olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Artık birçok çocuk, evin içinde odasına kapanıyor. Annesine anlatmıyor, babasına söylemiyor, öğretmeni fark etmiyor. Sosyal medyada gülümseyen yüzlerin ardında, kimseyle bağ kuramamış kalpler var. Ve işte o boşluğu insan olmayan bir dinleyici dolduruyor: Yapay zekâ. Çünkü o sormuyor, yargılamıyor, dudak bükmüyor. Sadece cevap veriyor… Bu da birçok çocuk için ‘anlaşıldığını hissetmek’ demek.”
“Bu sadece teknoloji meselesi değil”
Sun’a göre çocukların bir yazılıma ailelerinden daha çok güvenmesi, ekranların cazibesinden çok, aile içi ilişkilerin zayıflamasının sonucu. Sun, “Bir zamanlar akşam sofraları, okul dönüşü yapılan yürüyüşler, anne-baba ile samimi sohbetler vardı. Şimdi çoğu evde konuşmalar kısa, göz teması nadir, herkes kendi ekranına gömülü. Güven azaldı, sohbet azaldı, bağlar inceldi. Çocuk, ‘Beni kim dinler?’ sorusuna artık insanları değil, ne acıdır ki bir yazılımı cevap veriyor.” Diye konuştu.
Ebeveynlere Öneriler
Sun, ebeveynlerin bu konuda sorumluluk alması gerektiğini vurguladı:
“Çocuğunuzun sadece başarılarını değil, duygularını da fark edin.
Yargılamadan, tavsiye vermeden önce dinlemeyi öğrenin.
Günde 15 dakikalık kaliteli bir sohbet, saatlerce ekran başında kalmaktan daha değerlidir.
Sizi dinlemekten çekinen bir çocuk, başka yerlerde sesini bulur”
Son olarak Sun, anne babalara şu uyarıyı yaptı:
“Çocuğunuzun ‘en çok onunla konuşuyorum’ dediği şey bir yazılım olmamalı. O kişi siz olmalısınız. Çünkü yapay zekâ bir arkadaş değil. Dinler, cevap verir ama sarılamaz, elinizi tutamaz, yanınızda duramaz. Bu mesele sadece teknoloji değil, kaybolan güven ve incelen bağlar meselesi.”