DİYARBAKIR HABER - Diyarbakır’ın tanınan Ebru ve el sanatları ustalarından Ayten Çetiner, sanat yolculuğunu ve Ebruya nasıl başladığını anlattı. 1984’te Halk Eğitim Merkezi’nde usta öğretici olarak mesleğe adım atan Çetiner, 2024’e kadar aralıksız çalıştığını, emekli olmasına rağmen sanat üretmeye devam ettiğini söyledi.

Diyarbakır’da 8 metrekarede yaşam mücadelesi!
Diyarbakır’da 8 metrekarede yaşam mücadelesi!
İçeriği Görüntüle

“Türkiye derecelerim var, sadece Ebru değil; el sanatları ve geri dönüşümle de ilgileniyorum”

Yıllar içinde birçok ödül aldığını belirten Çetiner,“Türkiye geneli ödüllerim, mansiyonum, Türkiye dördüncülüğüm ve il birinciliklerim var. Sadece Ebru ile sınırlı değilim. El sanatları, geri dönüşüm ve ahşap çalışmalarına da ağırlık verdim” dedi.

Ayten Çetiner1

Ebruya başlama hikâyesi: “Bir boya seminerinde hayatım değişti”

Ebru sanatıyla tanışmasının 1995–96 yıllarına denk geldiğini belirten Çetiner, o dönemde katıldığı bir boya seminerinin hayatını değiştirdiğini söyledi. Ebru Sanatçısı Çetiner, hikayesini şöyle anlattı;

“Orada yapılan Ebru denemelerini görünce çok hoşuma gitti. Firma bana boya desteği verdi. Ben de öğrencilerime şallar, kıyafetler, seccadeler, örtüler, türbentler ve yazmalar yaptırdım. Sonra obje çalışmalarına geçtim; alçıya, porselene Ebru tekniğini uygulamaya başladım.”

Ebru tekniğinin genellikle eğitim gerektirdiğini belirten sanatçı, bir ay süren kısa eğitimin ardından kendisini sürekli geliştirerek bugünlere geldiğini ifade etti.

“Malzemeler çok pahalı, yeni sanatçı yetiştirmek zor”

Ebru sanatının yaygınlaşmasının önündeki en büyük engelin maliyet olduğunu belirten Çetiner,

“Malzeme çok pahalı olduğu için insanlar zorlanıyor. Bu yüzden yeni sanatçılar yetiştirmek kolay değil. Yine de ben Diyarbakır’da kendi öğrencilerime bu sanatı tanıtıp devam ettirmeye çalışıyorum” dedi.

“Gençlerde öğrenme isteği eskisi gibi değil”

Günümüz gençliğinin sanata ilgisinin az olduğunu söyleyen Çetiner, sosyal medyanın etkisini eleştirdi. Çetiner, şöyle dedi;

“Gençler sosyal medyaya kapılmış durumda. Öğrenme istekleri bizim dönemimizdeki gibi değil. Herkes masa başı iş istiyor. Oysa sanat, bence en iyi psikolojik destektir; ilaçtan daha iyidir.”

Ebru

“Evimi çöp eve çevirdim diyorlar ama ben geri dönüşümü seviyorum”

Geri dönüşüm çalışmalarına özel ilgi duyduğunu anlatan Çetiner, eski eşyaları atmadan değerlendirdiğini söyledi. Çetiner,

“Eski tavaları, mutfak gereçlerini, bulduğum objeleri dönüştürüyorum. Eşim bu konuda çok şikâyetçi; ‘evi çöp eve çevirdin’ diyor ama ben malzeme görünce dayanamıyorum. Bu benim için bir yaşam biçimi.” dedi.

“84’ten beri sanatın içindeyim, hâlâ üretmeden duramıyorum”

Emekli olmasına rağmen sanat üretme isteğinin hiç bitmediğini belirten Çetiner:

“Bir yıldır çalışmıyorum ama boşluğunu hissediyorum. Evde bir şeyler yapmadan duramıyorum. Bu işi sevmeden yapmak mümkün değil” dedi.

Gençlere mesaj: “Sanatla uğraşın, ruhunuzu besleyin”

Konuşmasının sonunda gençlere seslenen Ayten Çetiner,

“Sanat ruhu besler, zihni dinlendirir. Boyalarla uğraşın, bir şeyler üretin. Sanat en güzel terapi yöntemidir” diyerek gençleri hobi edinmeye ve yeni şeyler öğrenmeye davet etti.

Muhabir: MEHMET SAİT BAYRAM