DİYARBAKIR HABER - Trafik güvenliği, sadece hız sınırlarına uymakla değil; sürücülerin sağlık durumlarıyla da doğrudan ilişkili. Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Sinan Bodur, uyku apnesi sendromunun sürücüler için ciddi tehlikeler barındırdığını vurguladı.
Uyku apnesi direksiyon başında hayati risk yaratıyor
Dr. Bodur, uyku apnesinin uyku sırasında solunumun tekrarlayan şekilde durup başlaması olduğunu, bunun da gündüz aşırı uyku hali, yorgunluk ve dikkat dağınıklığına yol açtığını belirtti.
“Uyku apnesi olan bir sürücü, direksiyon başında aniden uykuya dalabilir. Bu durum ölümcül kazalara davetiye çıkarır” diyen Bodur, özellikle bu rahatsızlığı bulunan kişilerin mutlaka tedavi edilmeden araç kullanmamaları gerektiğini söyledi.
Yönetmelik ne diyor?
“Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları” yönetmeliğine göre, bazı sürücülerde polisomnografi (uyku testi) zorunlu tutuluyor. Bunlar arasında:
Vücut Kitle Endeksi 33 ve üzerinde olan tüm sürücüler
VKE’si ne olursa olsun, uykuda nefes durması veya gündüz aşırı uyuklama şikâyeti olanlar
45 yaş üstü, VKE’si 25 ve üzeri, profesyonel (2. grup) ehliyet başvurusu yapan sürücüler
Bu gruplardaki sürücüler, her yıl uyku testini yenilemek zorunda. Tedavi edilmeyen orta veya ağır uyku apnesi, ehliyet almayı veya yenilemeyi engelliyor.
Tedavi olmadan ehliyet mümkün değil
Uyku apnesi tanısı konulan sürücüler, CPAP cihazı gibi tedavi yöntemleriyle başarılı sonuç almadıkça direksiyon başına geçemiyor. Tedavi sürecinin düzenli olarak hekim ve sağlık kurulu tarafından takip edilmesi, cihaz kullanım verilerinin belgelenmesi gerekiyor.
“Sürücü sağlığı, trafik güvenliğinin temelidir” diyen Dr. Bodur, horlama, uykuda nefes durması ve gündüz aşırı uyuma belirtileri olan herkesin zaman kaybetmeden uzman desteği alması gerektiğini hatırlattı.