Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar’ın Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ziyaret etmesi, siyasi kulislerde yeni bir hareketliliğin fitilini ateşledi. Bağımsız kimliğiyle görevini sürdüren Gülpınar’ın Bahçeli ile yaptığı bu sürpriz görüşme, “Siyasi rotasını mı değiştiriyor?” sorularını beraberinde getirdi.

Nezaket Ziyareti mi, Yeni Bir Dönemin Habercisi mi?
Ankara'da gerçekleşen ziyaretin kamuoyuna yansıyan kısmında, Gülpınar’ın Bahçeli’ye Şanlıurfa’daki belediyecilik faaliyetleri hakkında bilgi verdiği ifade edildi. Gülpınar, misafirperverliği için Bahçeli’ye teşekkür ederken, görüşmenin detaylarına dair herhangi bir resmi açıklama yapılmadı.

Ancak siyasi kulisler bu sessizliği farklı yorumladı. Yeniden Refah Partisi’nden istifa ettikten sonra bağımsız olarak yoluna devam eden Gülpınar’ın MHP’ye geçebileceği yönündeki iddialar, ziyaret sonrası daha da güç kazandı.

Gülpınar’ın Net Çizgileri: “Halkın Güvenine İhanet Etmem”
Gülpınar, geçmişte verdiği bir demeçte AK Parti, CHP ya da İYİ Parti’ye geçmeyeceğini açık bir dille ifade etmişti. O dönem, halkın desteğini kişisel bir parti kimliği için değil, bağımsız duruşu için aldığını söyleyen Gülpınar, "Bir partiye geçmek için bana oy verilmedi. Bu güvene ihanet edemem" açıklamasıyla çizdiği sınırları net biçimde ortaya koymuştu.

Bu çerçevede değerlendirildiğinde, MHP ile olası bir yakınlaşma senaryosu Gülpınar'ın kendi beyanlarıyla da çelişebilir gibi görünse de, siyasette “asla”ların uzun vadede değişebileceği bilinen bir gerçek. Özellikle yerel yönetimlerde bağımsızlığın getirdiği yapısal ve mali kısıtlar, bazı başkanların zamanla güçlü bir siyasi yapı altında devam etmesini zorunlu hale getirebiliyor.

Urfa’da Denge Siyaseti: Gülpınar’ın Sessiz Gücü
Mehmet Kasım Gülpınar’ın Şanlıurfa’daki siyasi gücü sadece oy oranıyla değil, farklı toplumsal kesimlerle kurduğu dengeyle ölçülüyor. Bağımsız aday olarak girdiği seçimde hem muhafazakâr seçmenden hem de tarafsız kitlelerden destek almayı başaran Gülpınar, Urfa’da “birleştirici figür” olarak tanımlanıyor. Bu yönüyle, MHP gibi milliyetçi-muhafazakâr bir çizgide siyaset yapan bir partiyle doğal bir ideolojik yakınlık kurması da şaşırtıcı değil.

MHP Cephesinde Sessizlik Hakim
Devlet Bahçeli’nin makamında gerçekleşen bu görüşmeye dair MHP cephesinden herhangi bir açıklama yapılmış değil. Ancak Bahçeli’nin özellikle yerel yönetimlerde etkili olabilecek, toplumda karşılığı olan isimlerle teması artırdığı bir sürece girmiş olması, parti stratejisine dair ipuçları veriyor. Özellikle 2028'e giden yolda, MHP’nin taşra teşkilatlarını güçlendirmek ve Anadolu'da daha görünür olmak istediği biliniyor.

Sürprizlere Açık Süreç
Mehmet Kasım Gülpınar’ın Bahçeli ile yaptığı görüşme kısa vadede bir parti geçişi anlamına gelmese de, orta vadeli siyasi adımlar için kapı aralayabileceği yorumları yapılıyor. Gülpınar’ın “Halkıma danışmadan adım atmam” şeklindeki beyanı da, bir geçiş olacaksa dahi bunun doğrudan ve ani değil, toplumun nabzı yoklanarak gerçekleşeceğini gösteriyor.

Siyasi kulislerde konuşulanlara göre, bu ziyaret yalnızca bir “nezaket buluşması” değil, Türkiye siyasetinde yeni bir ittifakın küçük bir sinyali olabilir. Sürecin nasıl evrileceği ise, önümüzdeki haftalarda Gülpınar’ın vereceği mesajlara ve MHP’nin atacağı stratejik adımlara bağlı.

Editör Hakkında