DİYARBAKIR HABER - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, barış ve çözüm sürecinin bir yılı aşkın süredir devam ettiğini belirterek, sürecin ikinci aşamaya geçtiğini söyledi. Hatimoğulları, bu aşamanın “demokratik siyasete geçiş dönemi” olduğunu vurguladı ve sürecin ilerlemesi için tüm siyasi aktörlerin sorumluluk alması gerektiğini ifade etti.
Partisinin haftalık grup toplantısında konuşan Hatimoğulları, sürecin başarıya ulaşması için Meclis, iktidar ve muhalefetin etkin rol üstlenmesinin zorunlu olduğunu söyledi. Ayrıca, İmralı’da yürütülen görüşmelere ve Öcalan’ın barış konusundaki rolüne dikkat çekerek, “Sürecin topluma güven verebilmesi için gerekli adımlar atılmalı” dedi.
“Dilovası’ndaki yangın acımasız sömürü gerçeğini gösteriyor”
Hatimoğulları, geçen perşembe Kocaeli Dilovası’nda 6 işçinin yaşamını yitirdiği yangın nedeniyle başsağlığı diledi. Yangının iş kazası olarak sunulmasına tepki gösteren Hatimoğulları, işçi sağlığı ve güvenliği konusundaki ihmallere vurgu yaptı:
“Bu yangın, çocukların, kadınların ve bir türlü emekli edilmeyen yaşlıların emeğinin nasıl sömürüldüğünü ve can güvenliğinin nasıl hiçe sayıldığını bir kez daha ortaya koydu. Ya bu kapitalist sistemin dişlileri arasında ezilmeye devam edeceğiz ya da örgütlenip emeğin hakkını savunacağız. Biz mücadeleyi seçiyoruz.”
“Hakikatle yüzleşme zamanı”
Avrupa Birliği Komisyonu’nun Türkiye raporuna değinen Hatimoğulları, raporda yargıda kriz, demokraside çöküş ve temel haklarda gerileme tespit edildiğini hatırlattı:
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi güçler ayrılığını ortadan kaldırdı. Dışişleri rapora ‘önyargılı’ dedi. Oysa yapılması gereken hakikatle yüzleşmek.”
“AİHM ve AYM kararları uygulanmalı”
Hatimoğulları, AİHM ve AYM kararlarının uygulanmadığını vurgulayarak tutukluların serbest bırakılması çağrısını yineledi:
“Demirtaş, Yüksekdağ ve Kobani davası tutukluları; Osman Kavala ve Can Atalay bir saniye bile içeride kalmamalı. ‘Bazı davalar siyasallaştırılıyor’ diyenlere soruyoruz: Bu davaları siyasallaştıran sizin iktidarınız değil mi? Türkiye’nin itibarını zedeliyorsunuz, bir an önce bundan vazgeçin.”
Ekrem İmamoğlu ve seçilmiş belediye başkanlarıyla ilgili davaların da yargının siyasallaşmasının göstergesi olduğunu söyledi.
“Kuyu tipi cezaevleri işkencehaneye dönüştü”
Cezaevlerinde koşulların ağırlaştığını belirten Hatimoğulları, S ve Y tipi hapishanelerin mahpuslar için “işkence mekânı”na dönüştüğünü söyledi. Açlık grevlerinin ve infaz yakmaların görmezden gelindiğini ifade etti.
“Komisyon gecikmeden İmralı’ya gitmeli”
Hatimoğulları, çözüm sürecinde Öcalan’ın tutumunun belirleyici olduğunu söyleyerek, süreci güçlendirmek için Meclis’teki komisyonun İmralı’ya gitmesi gerektiğini vurguladı:
“Devletin gittiği yere siyaset neden gitmesin? Siyaset kurumu bu kadar tarihi bir meselede aktif rol almalıdır. Komisyon gecikmeden İmralı’ya gitmeli ve süreci topluma açık hale getirmelidir.”
“Barış bir taktik değil, stratejik tercihtir”
Barışa karşı çıkan kesimleri eleştiren Hatimoğulları, barışın seçim hesaplarına kurban edilemeyeceğini söyledi:
“Barışa karşı çıkmak, gelecek nesillere karşı işlenmiş tarihi bir suçtur. Sayın Öcalan’a dair toplumda farklı duygular olduğunu biliyoruz. Ancak barış için kararlı bir mücadele yürütülüyor. Barış bir taktik ya da geçici manevra değil; stratejik bir tercihtir.”
