DİYARBAKIR HABER - Kobani davasına müdahil olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), haklarında verilen beraat kararının ardından HDP eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın, “kamu malına zarar verdikleri” iddiasıyla cezalandırılmasını talep etti.

Kobani davasında beraat eden HDP’li siyasetçiler Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ hakkında İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) 11 Ağustos 2025’te istinaf mahkemesine başvurarak beraat kararının bozulmasını istedi. İBB, sanıkların kamu malına verdikleri zararın giderilmediğini öne sürerek cezalandırılmalarını talep etti.

T24’ün haberine göre, Demirtaş ve Yüksekdağ ile diğer HDP’liler, Kobani davasında bazı suçlamalardan 42 yıla varan ağır hapis cezaları almış, öldürme, yağma ve mala zarar verme gibi suçlardan ise beraat etmişti.

İhsan Özdemir Yazdı: Protokol rezaleti; Şahsa değil, kente saygısızlık
İhsan Özdemir Yazdı: Protokol rezaleti; Şahsa değil, kente saygısızlık
İçeriği Görüntüle

İBB’nin avukatı, dilekçesinde, sanıkların kamu malına zarar verme suçunu işlediği sabit olduğu belirtilerek, beraat kararlarının hukuka aykırı olduğunu savundu. Avukat, zararın halen giderilmediğini vurgulayıp, “Bu nedenle bazı sanıklar hakkında verilen beraat kararının kaldırılarak cezalandırılmalarına karar verilmesini talep ederiz” dedi.

AK Parti zamanında suç duyurusunda bulunuldu

İBB’nin Kobani davasına müdahil olması, AK Parti döneminde yapılan suç duyurusu ile başlamış, istinaf başvurusu ise şimdiki yönetim tarafından 11 Ağustos 2025 tarihli dilekçe ile yapılmıştı.

Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) de istinaf mahkemesine başvurarak, yaşamını yitiren Sırrı Süreyya Önder hakkındaki beraat kararının bozulmasını ve tüm suçlamalardan cezalandırılmasını istedi.

MHP’nin ise davada müdahil olmasına rağmen istinaf mahkemesine başvuru yapmadığı öğrenildi. HDP’li avukatlar, bu durumu MHP’nin davanın sanıklar lehine bozulmasını istediği şeklinde yorumladı.

Tanrıkulu: İBB’nin itirazı siyasi değil, rutin bir işlem

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İBB’nin yaptığı itirazın siyasi bir tutum olarak değerlendirilmesinin yanlış olduğunu söyledi.

Tanrıkulu, avukatların kurum adına rutin bir işlemi hayata geçirdiğini belirterek, “İBB'nin bir siyasi tutum olarak bu davayı temyiz ettiği sonucunu çıkarmak son derece yanlış, haksız olur” dedi.

Kobani olayları sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin AK Parti yönetiminde olduğunu hatırlatan Tanrıkulu, “Ankara'da açılan bu davaya müdahil olan Adalet ve Kalkınma Partisi yönetimindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ydi” ifadelerini kullandı.

Davanın sonucunda hüküm kurulduğunu ve o dönemde müdahil olan İBB’nin suçtan zarar gördüğü tespitinin yapıldığını vurgulayan Tanrıkulu, “Avukatlar kurumsal işleyiş bakımından gelen kararları temyiz etmek zorundalar. Bu hukuk davası da olabilir, ceza davası da olabilir. Rutin işleyiş kurumsal olarak bu şekildedir” diye konuştu.

Tanrıkulu, bu nedenle İBB’nin itirazını siyasi bir karar gibi yansıtmanın doğru olmadığını yineledi.

Kaynak: HABER MERKEZİ