DİYARBAKIR HABER- Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Doğan Hatun, kentin en büyük sorunlarından biri olan ulaşım konusunu değerlendirirken, “Trafiğin bu kadar tıkanmasının nedeni yolların darlığı değil, geçmişte uygulanmayan ulaşım master planıdır” dedi.
Öz Diyarbakır Gazetesi’nin sorularını yanıtlayan Eşbaşkan Hatun, 2040 hedefli ulaşım planının Ulaştırma Bakanlığı tarafından onaylandığını, ancak kent büyürken çevre yolları ve raylı sistem yatırımlarının zamanında devreye girmediğini söyledi.
“Kent büyüdü ama plan aynı kaldı. Çevre yolları ve raylı sistem eş zamanlı devreye girseydi bugün trafik konuşmazdık” diyen Hatun, özellikle 450 Evler, Cezaevi kavşağı ve 75 metrelik yol hattında yaşanan sıkışıklığa dikkat çekti.
“Karayolları kentin içinde olamaz”
Diyarbakır trafiğinin büyük bölümünün Karayolları sorumluluğunda kalan güzergâhlarda yaşandığını belirten Hatun, “Şehir merkezinde Karayolları’na ait yol olmaz. Bu çift başlılık halka cezaya dönüşüyor” dedi.
“Biz köprülü kavşak yapalım dedik, yetki vermediler. Ne kendileri yapıyor ne bize izin veriyorlar. Bu şekilde Diyarbakır’ın trafiği çözülemez” diye konuşan Hatun, Karayolları Bölge Müdürlüğü’nün Diyarbakır’da olmasına rağmen Diyarbakır’a yatırım yapmadığını vurguladı.
“Tramvay projesi sabah başlayacak kadar hazır”
Hatun, uzun süredir gündemde olan Diyarbakır Tramvay Projesi hakkında da önemli bilgiler paylaştı: “Tramvayın güzergahı, teknik altyapısı, altyapı kurumlarıyla mutabakatı tamamlandı. Şu an sadece finansman bekliyoruz.”
Projenin maliyetinin 200 milyon euronun üzerinde olduğunu açıklayan Hatun, Fransa Kalkınma Ajansı’nın finansmanın yüzde 40’ını karşılamaya hazır olduğunu, kalan kısmı için Hazine garantörlüğünün beklendiğini ifade etti. Hatun, “Hazine garantör olursa faiz oranı düşecek, vade uzayacak. Ama maalesef Hazine’den hâlâ olumlu yanıt alamadık. Bu da süreci yavaşlatıyor.”
Hatun ayrıca Dünya Bankası’nın Türkiye fonlarını geçici olarak durdurmasının süreci etkilediğini, ancak alternatif uluslararası kaynaklarla görüşmelerin sürdüğünü söyledi.
“Vazgeçmedik, kendi öz bütçemizle inşaat kısmını üstlenmeyi, araç ve ekipman kısmını dış fonla karşılamayı da değerlendiriyoruz” dedi.
“Yeraltı çarşıları Diyarbakır’a yakışmıyor”
Tramvay güzergahında yer alan Yeraltı Çarşısı ile ilgili de konuşan Hatun, çarşının mevcut haliyle hem estetik hem güvenlik açısından sorun oluşturduğunu belirterek, “Yeraltı çarşıları artık risk taşıyor. O bölgeyi acil toplanma alanı ve otopark olarak değerlendirmeyi planlıyoruz. Ancak UNESCO tampon bölgesinde kat sınırlaması olduğu için bu konuda dikkatli davranıyoruz.” İfadelerini kullandı.
“Yürümeyi yeniden öğrenmeliyiz”
Kentte yeni açılacak yollarda bisiklet yolları ve öncelikli yaya alanları oluşturacaklarını söyleyen Hatun, “Diyarbakırlılar artık aracını evin kapısına kadar çıkarmak istiyor. Bu anlayışı kırmalıyız. Yürümek kültürünü yeniden kazandırmak için ulaşım planımızda yaya odaklı bir sistem kuruyoruz,” dedi.
“Ulaşımda çeteciliğe izin vermeyiz”
Hatun, kayyum döneminde açılan 100 minibüs hattı ve halk otobüsleriyle yaşanan tartışmalara da değindi. “M plakaları H plakaya dönüştürmek istiyoruz. Şehirdeki keşmekeşi bitirmek, ulaşımı düzenlemek için bu şart” diyen Hatun, bazı özel otobüs kooperatiflerinin protokolü imzalamadığını, özellikle engelli ve 65 yaş üstü vatandaşları taşımayı reddeden sürücülere sert tepki gösterdi. Eşbaşkan, “Halka zulmeden, vatandaşı almayan sürücülere gözünün yaşına bakmayacağız. Bu kente nizam gelecekse birlikte sağlayacağız. Çetevari davrananlarla mücadele ederiz” dedi.
“Seyyar değil, esnaf kaldırımı işgal ediyor”
Sur’daki kaldırımları işgal eden seyyar satıcılar konusuna da değinen Hatun, konunun sadece zabıta meselesi olmadığını, ekonomik koşullarla da bağlantılı olduğunu vurguladı. Hatun, “Sur’da artık seyyar satıcı kalmadı. Asıl kaldırımları işgal edenler dükkân sahipleri. Dört defa uyardık. Bu kentin tarihine, turizmine zarar veriyorlar” dedi. Hatun, Sur’da turizmin sürdürülebilir olması için tarihi dokuya zarar vermeden düzenlemeler yapacaklarını, sokak estetiğini korumaya kararlı olduklarını belirtti.
“Sur’un turizmi sadece taşlarla değil, insanıyla da gelişmeli”
Surlarda son yıllarda artan turizm hareketliliğine dikkat çeken Hatun, “Tarihi yapıların yanında insan hikâyeleri, yerel üretim, el emeği ve kültürel zenginlik de Sur’un turizmini ayakta tutar. Bu nedenle Sur’daki kalkınma projelerini turizmle birlikte yürüteceğiz,” ifadelerini kullandı.






