DİYARBAKIR HABER- Öz Diyarbakır Gazetesi olarak HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Zeynul Abidin Gülsever ile Diyarbakır, bölge, ülke ve dünya gündemine dair kapsamlı bir söyleşi gerçekleştirdik. Gülsever, özellikle Gazze’de yaşanan dramın insanlığın ortak meselesi olduğunu vurgularken, Kürt meselesine ilişkin ise “kardeşlik ve adalet” temelli bir çözüm çağrısı yaptı.
“GAZZE’DE YAŞANAN VAHŞET, İNSANLIĞIN VİCDANINI KANATIYOR”
Gülsever, İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü saldırılara dikkat çekerek, masum insanların hedef alındığını belirtti. Gazze’de yaşananların sadece Filistin halkının değil, tüm insanlığın ortak acısı olduğunu ifade eden Gülsever, “Gazze’deki vahşet insanlığın vicdanını yaralıyor. Çocukların, kadınların ve yaşlıların katledildiği bir dünyada barıştan bahsetmek mümkün olamaz. Bu zulme karşı herkesin ortak bir duruş sergilemesi gerekiyor” dedi.
“KÜRT MESELESİ KARDEŞLİK TEMELİNDE ÇÖZÜLMELİ”
Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olan Kürt meselesine de değinen HÜDA PAR İl Başkanı, sorunun çözümünün karşılıklı anlayış ve samimiyetle mümkün olacağını söyledi. Gülsever, “Kürt meselesi, kavga ve çatışmayla değil, kardeşlik, adalet ve hakkaniyet temelinde çözülebilir. Kürt halkının dili, kültürü ve kimliği güvence altına alınmalı, aynı zamanda toplumsal birlik korunmalıdır. Biz HÜDA PAR olarak, halkların birliğini ve kardeşliğini savunuyoruz” ifadelerini kullandı.
BARIŞ SÜRECİ VE DİYARBAKIR’IN SORUNLARI
Barış sürecinin geçmişte büyük umutlar yarattığını ancak sürdürülemediğini belirten Gülsever, “Çatışmaların sona ermesi, toplumsal huzurun sağlanması için yeniden güçlü bir irade ortaya konulmalı. Diyalog, adalet ve samimiyet olmadan kalıcı barış mümkün değildir” diye konuştu.
Diyarbakır’ın ekonomik ve sosyal sorunlarına da değinen Gülsever, işsizlik, yoksulluk ve göçün kentin en büyük problemleri olduğunu dile getirdi. “Gençlerimiz iş bulamadığı için göç etmek zorunda kalıyor. Kentimizin kalkınması için üretim ve istihdam odaklı projeler hayata geçirilmeli. Diyarbakır’ın potansiyeli çok yüksek, yeter ki bu potansiyel doğru değerlendirilsin” dedi.
“HALKIN SESİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Söyleşinin sonunda HÜDA PAR İl Başkanı, partisinin halkın sorunlarını çözmek için mücadele etmeye devam edeceğini belirterek, “Biz siyaseti koltuk için değil, halkın derdine derman olmak için yapıyoruz. Adalet, barış ve kardeşlik temelinde mücadelemiz sürecektir” mesajını verdi.
İşte, Gülsever ile yapılan röportajın detayı;
Gazze’de yaşanan katliam üzerine…
Başkanım, ilk olarak Gazze’den başlamak isterim. Yaklaşık iki yıldır süren büyük bir insanlık dramı yaşanıyor. İnsanlar açlık ve bombardıman nedeniyle hayatını kaybediyor. Siz bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Aslında mesele sadece 7 Ekim’le başlamadı, neredeyse bir asırdır süren bir işgal ve zulüm söz konusu. İngilizlerin bölgeyi Yahudilere teslim etmesiyle başlayan bu süreçte halk sürekli katliamlarla sindirilmeye, topraklarından edilmeye çalışıldı. Bugün yaşananlar ise insanlık tarihinin gördüğü en vahşi zulümlerden biridir. Kadın, çocuk, yaşlı ayırt etmeksizin insanlar öldürülüyor; camiler, kiliseler, hastaneler, okullar hedef alınıyor. Açlık ve susuzluk bir silah olarak kullanılıyor. Bu, sadece Müslümanların değil, tüm insanlığın tepkisini gerektiren bir soykırımdır”
“ASIL GÖREV İSLAM ÜLKELERİNİN LİDERLERİNE DÜŞÜYOR”
HÜDA PAR olarak Gazze konusunda neler yapıyorsunuz, hükümetlerden beklentiniz nedir?
“Biz sürekli sahadayız, yardım kampanyaları düzenliyoruz. Ancak bu, tek başına yeterli değil. Asıl adımı atması gereken İslam ülkelerinin liderleridir. Türkiye dahil 57 İslam ülkesinin yöneticileri fiili olarak harekete geçmeli. Eğer İsrail terör devleti olarak tanımlanıyorsa, onunla tüm diplomatik ve ticari ilişkiler kesilmelidir. İsrail’in büyükelçiliğinin Türkiye’de bulunması kabul edilemez. Ayrıca çifte vatandaş olup İsrail ordusunda sivilleri katleden kişiler hakkında da yasal düzenleme yapılmalı, bu kişilerin mallarına el konulmalı ve yargılanmaları sağlanmalıdır”
KÜRT MESELESİ VE BARIŞ SÜRECİ ÜZERİNE…
Son günlerde yeniden gündeme gelen barış sürecine, “Milli Birlik Komisyonu” tartışmalarına bakışınız nedir?
“40 yılı aşkın süredir devam eden çatışmalar hem bölgeyi hem Türkiye’yi büyük bir yıkıma uğrattı. Resmi rakamlara göre 100 binden fazla insan hayatını kaybetti, bunun 60 bini Kürt’tü. Örgüt, Kürtlerin adına ortaya çıktığını iddia etti ama en çok zararı Kürtlere verdi. Gelinen noktada elde hiçbir kazanım yok. Biz HÜDA PAR olarak barış sürecini kıymetli buluyoruz. Ancak Kürtlerin hakları terörle pazarlık konusu yapılamaz. Kürt meselesi ile terörün sona erdirilmesi iki ayrı konudur. Biz diyoruz ki: Türkiye’de yaşayan tüm halklar kardeştir ve aynı haklara sahiptir. Kürtler ve Türkler Malazgirt’ten Çanakkale’ye kadar omuz omuza mücadele etmişlerdir. Ayrıştırılmak istenen bu kardeşliği yeniden anayasal güvenceye almak gerekir. Bunun için Kürtlerin temsilcilerinden, kanaat önderlerinden, alimlerden bir heyet oluşturulabilir. Terör tamamen son bulmalı, Kürtlerin hakları ise temel insan hakkı olarak anayasal güvenceye alınmalıdır”
“BARIŞ OLURSA DİYARBAKIR TURİZMDE DÜNYA KENTİ OLUR”
Çatışmaların bitmesi Diyarbakır’a ve bölgeye nasıl yansır?
“Diyarbakır, dünyanın en nadide şehirlerinden biridir. 5 bin yıllık surları, yüzlerce cami, kilise, tarihi eser, 550 sahabenin medfun olduğu mekanlarıyla adeta açık hava müzesi gibidir. Terör sona ererse Diyarbakır sadece Türkiye’nin değil, İslam dünyasının en önemli inanç ve kültür turizmi merkezi olabilir. Buraya yılda milyonlarca turist gelir. Dicle Vadisi, Zerzevan Kalesi, Malabadi Köprüsü, Hasankeyf ve daha onlarca değer uluslararası ölçekte tanıtılırsa Diyarbakır’ın ekonomisi tarım ve sanayiye ihtiyaç duymadan kalkınır”
KENTİN SORUNLARI: ULAŞIM, SAĞLIK VE ALTYAPI
Diyarbakır’ın mevcut sorunlarına da değinmek isterim. Sizce kentin öncelikli ihtiyaçları neler?
“Öncelikle ulaşım. Özellikle Seyrantepe gibi bölgelerde trafik saatlerce aksıyor. Diyarbakır gibi düz bir şehirde hâlâ tramvay hattı yapılmamış olması büyük bir eksikliktir. İkinci büyük sorun sağlık. Elazığ’daki şehir hastanesi bitip onarıma alınırken, Diyarbakır’daki hâlâ tamamlanmadı. Hastalar yatak bulamadığı için geri dönüyor. Doğum hastanesine ek bina şart. Ayrıca otopark sorunu ciddi boyutta” Bunun dışında Silvan Barajı bir türlü tamamlanmadığı için tarım ve hayvancılık gelişemiyor. Çiftçi fahiş elektrik fiyatlarıyla kuyu açmak zorunda kalıyor. Bu sorunların çözülmesi Diyarbakır’ın kalkınması için hayati öneme sahiptir.
“DİYARBAKIR SAHİPSİZ DEĞİL, HALKIMIZ VEFALIDIR”
Son olarak Diyarbakırlılara mesajınız nedir?
“Diyarbakır çok vefalı bir şehirdir. Burada hizmet eden hiçbir zaman unutulmaz, ama hizmet etmeyen de asla unutulmaz. Biz HÜDA PAR olarak her zaman halkımızın sorunlarını dile getirmeye, çözüm için çaba göstermeye devam edeceğiz. Diyarbakır sahipsiz değildir, halkımız da bu şehrin gerçek sahibi olduğunu gösterecektir”
