özDİYARBAKIR - Mektubun içeriği, Sena’nın son anlarındaki duygularını, taleplerini ve bıraktığı mesajları yansıttığı öne sürülüyor. Ancak mektubun doğruluğu henüz resmi kaynaklarca teyit edilmemiş olup, aşağıdaki bilgiler iddia niteliğindedir.
İddia edilen mektubun ilk sayfası: Son arzular ve kalan borç ödemesi
Mektubun ilk sayfasında Sena’nın, iki gündür yemek yemediğini ve ölmeden önce ciğer, elma, karpuz ile salatalık yemek istediğini yazdığı iddia ediliyor. Bu ifadeler, onun son anlarındaki insani yönünü ortaya koyuyor. Ayrıca, Telefon borcu olarak maddi bir yük bıraktığı için üzgün olduğunu belirttiği ve şu sözleri yazdığı iddia ediliyor: “Telefonun taksidini Fatma Zehra hocaya verin. Muhakkak verin. Ödeyin bitsin. Hatta telefonu satıp kalan borcu ödersiniz. Ardımda bıraktığım tek borç bu oldu. Bunu da bırakmazdım, özür dilerim.
Sena’nın, intihar sürecini de tarif ettiği ve ipin boyundan uzun olması nedeniyle kozalak ve tezek topladığını, ancak sonunda “hallettiğini” yazdığı iddia ediliyor: “İp boyumdan uzun kaldı, yetişebilmek için kozalak topladım, üstüne bastım, çöktü. Tezek topladım, o da çöktü. Ama hallettim. Ölüyorum bu defa.”
Mektubun ikinci sayfasında, Sena’nın eşyalarının nasıl dağıtılmasını istediğine dair taleplerde bulunduğu belirtiliyor: “Bütün elbiselerimi yardım kuruluşlarına, kitaplarımı üniversiteye, balığımı Ahmet’e… Benden hiçbir şey kalmasın bu dünyada.” Mezarıyla ilgili ise şu ifadeleri kullandığı iddia ediliyor: “Mezarıma tek bir çiçek dahi istemiyorum."
Mezar taşı dahi olmasın. Kimse mezarımda beş dakikadan fazla kalmasın. Ağlamak isteyen gitsin, annem de dahil, cenazemde herkes birer tane sigara içsin.”Mektubun en dikkat çekici kısmı ise “asıl mesele” olarak nitelendirilen şu cümle: “Ve asıl mesele, Ahmet mezarıma gelmesin.” Bu ifade, Sena ile Ahmet arasında duygusal bir çatışmanın ya da derin bir yaranın varlığına işaret ettiği öne sürülüyor.