Diğer ülkeleri bilemem ama ülkemizin en büyük sorunlarından birisi de iletişim sorunudur.
Bu sorun ciddi boyutlara ulaşmış durumdadır.
Kimse kimseyi dinlemiyor, dinlemek de istemiyor.
Kapalı bir toplum durumu söz konusu…
Bir seminere katıldım.
Katıldığım seminer herkesin konuşmasına, fikir beyan etmesine müsaitti…
Konu da güncel olunca konuşmak isteyen birkaç kişi çıktı, söz hakkı verildi.
Gayet makul, sorunları dile getirici cinsten bir konuşma oldu.
Sistemsel eleştiri…
Durum tespit edici…
Konuşanların konuşmaları, diğer seminer katılımcılarını o kadar rahatsız etti ki, söz isteyip fikir beyan edenleri, fikir beyan ettiklerine pişman ettiler.
İşin garip yanı; seminere katılanların yüzde doksan dokuzu aynı düşünen insanlardan oluşmaktaydı.
Aynı fikir, aynı düşünce yapısı da olsa küçük bir farklılık bir kavga tahammülsüzlüğünü beraberinde getirebiliyor.
Bu arada şunu da belirtmekte yarar var: Seminere katılanların tamamı üniversite mezunu, birçoğu da ikinci, üçüncü üniversiteyi bitirmiş, yüksek lisans yapmış kişilerden oluşmaktaydı.
Kimsenin kimseye tahammüllü yok!
Kimse kimseyi dinlemek istemiyor!
Bu kadar net!
Eskiler hatırlarlar; TRT ekranlarında o dönemin siyasetçileri yuvarlak masa etrafında oturur ülkenin sorunlarını, çözüm yolları ile ilgili düşüncelerini anlatır, tatlı bir havada güzel bir program yaparlardı.
Kırıcı, incitici davranış sergilemezlerdi.
Kaba davranmazlardı.
Saygıda, nezakette asla kusur etmezlerdi.
Devlet protokolü ne ise onu uygularlardı.
Sokaktaki insanlar da iletişime açıktılar.
Konuşur, tartışırlardı.
Dinlerlerdi birbirlerini.
Aradan geçen on yıllar bizi daha mı gerilere sürükledi.
Sürüklediği kesin…
Tahammülümüz kalmadı.
Dinlemek, duymak istemiyoruz.
İyi de hayvanlar koklaşa koklaşa, insanlar konuşa konuşa anlaşırlar.
Konuşmak, dinlenmek zorundayız.
Anlaşmak zorunda değiliz.
Aynı fikirde olmak hiç değiliz.
Bu insanın doğasına aykırıdır.
Farkımız, farklılığımızdan gelir.
Herkes kendi dünyasında yaşayıp gidiyor. Kimseyi duymak, görmek istemiyor.
Hiç konuşmayan bir toplum…
Konuşunca da birbirini kıran, inciten, fiziksel olarak birbirine zarar veren bir toplum oluyoruz.
Neden yan baktınlar…
Kadın cinayetleri…
Eş kavgaları…
Yol vermedin hesaplaşmaları…
Ötekileştirmeler…
Din, dil, ırk ayrımları ve şiddet eğilimleri…
Ve içinde yaşanılmaz bir toplum…
İletişim!
Kimin kimden ne farkı var, aynı topraklarda doğmuş, büyümüş; aynı kültürle yoğrulmuş insanlarız. Yok birbirimizden farkımız.
İnsanız, insan!
İletişim kuracak; birbirimize saygı duyacağız.