Son günlerde çevremde öksürmeyen, halsizlik yaşamayan neredeyse kimse kalmadı. Kimi “grip oldum” diyor, kimi “galiba Covid tekrar başladı.” diyor. Doktorlar bile zaman zaman bu tabloya net bir isim koymakta zorlanıyor. Belirtiler benziyor ama seyir farklı. Bir gerçek var ki, ortalıkta dolaşan bu hastalık dalgası, özellikle yaşlılar ve kronik rahatsızlığı olanlar için ciddi risk oluşturuyor.

Evet, belki pandemi geride kaldı. Belki artık zorunluluk yok. Ama unutmayalım, o dönemde en etkili koruma yöntemlerinden biri maskeydi. Hem kendimizi koruduk hem de hasta isek başkalarına bulaştırmadık. Sayısız hayat böyle kurtuldu.

Bugün yaşadığımız bu belirsiz hastalık sürecinde, özellikle mevsim geçişleri ve kalabalık alanlarda maske yeniden bir “toplumsal sorumluluk” olmalı. Toplu taşıma araçlarında, hastanelerde, kalabalık kapalı alanlarda maske takmak hem bireysel sağlığımızı hem toplum sağlığını koruyacaktır.

Maske takmak Covid dönemine gitmek değil, bilinçli bir önlemdir. Bugünün Türkiye’sinde artık hastalıkların adından çok etkisine odaklanmak gerekiyor. Ne olduğu değil, neye yol açtığı önemli. Eğer yayılıyor ve insanları yatağa düşürüyorsa, önlem almak şart.

Lütfen rehavete kapılmayalım. Maske cebinizde dursun, kalabalığa girerken çıkarıp takın. Nasıl ki bir dönem bu küçük parça büyük faydalar sağladıysa, yine sağlayabilir.