Nîhnê Méhkên Yé Leyla Kasım, Yé Ahed Et-Temime’e

Filistin davasının sembol olmuş cesur yürekleri, siz Arap âleminin direniş sembolü çöl aslanı Ömer Muhtar misali Filistin aslanlarısınız. Zulme, soykırıma karşı direnişin sembolleri GAZZE halkı, siz zulme insanlık onurunun sembollerisiniz.

O onurlu duruşunuzu gören Mankurtlaşmış Emirler, krallar, lider müsveddeleri, 45 üyeli teşkilatlar üyeleri, halkları soykırıma uğrarken konuşmaları katliamcı tarafından izne bağlandığı için konuşmayan bakanlar utansın. Siz, Arap âleminin yüz akları Filistin direnişçileri tüm dünyaya hakkın, adaletin, haklı direnişin sembolü oldunuz. İkiyüzlü sahtekârların tahtlarını, iktidarlarını salladınız.

Filistin aslanları Leyla ve Temime, direniş sembolü onurlu Gazze direnişçileri Türkiye’de yaşayan Araplar olarak, tüm dünyadaki vicdan sahibi insanlarla ruhumuzla, kalbimizle sizinleyiz.

100 yıllık batılı hipnozun etkisinde olanlara sadece Filistin topraklarında 77 yıldır olanları okumalarını ve bunun ışığında 2023 yılının son çeyreğinden itibaren olanları izleyip, eğer varsa akılları bir yana vicdanlarına bakarak tavır almalarını, yarın çocuklarının, torunlarının utanacakları sözler sarf etmemelerini, en azından insafla konuşmalarını bekliyoruz.

En baştan beri Filistin davasına her zaman destek veren ve son soykırıma onurlu bir tavırla etkili bir biçimde destek sunan ülkemiz Türkiye’ye, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hakan Fidan ve bu konuda emek sarf eden tüm şahsiyetlere şükranlarımızı iletiyoruz.

Türkiye devletinin sunduğu çözümün hakkaniyetli ve kabul edilecek tek çözüm olduğunu ve desteklediğimizi ifade ederken soydaşlarımıza verdikleri bu onurlu destek için şükranlarımızı ifade etmek istiyoruz. Ülkemiz Türkiye her platformda kendilerini dünyanın “süper güçleri” “demokrasi havarileri” olarak adlandıran lider müsveddelerinin pervasızca destekleriyle Filistin Arap-Müslüman ve Hristiyan ayırımı gözetmeden uygulanan soykırıma karşı sergilediği onurlu tavırla dünyanın vicdanının sesi olmuştur.

Son dönemde AB ülkelerinin soykırımı teşvik eden tavrına karşı onurlu bir çıkış yapan İspanya başbakanı Sanchez’in ve Brezilya devlet başkanı Lula’nın bu onurlu tavırlarını takdir ediyor lider müsveddelerine örnek olmasını diliyoruz.

Okyanus kadar engin, çöl kadar kadîm ve dingin bir hafızaya sahip Arap kültürüyle tarihe kayıt düşüyoruz, bu hayâsızca soykırımın sorumluları ve destekçileri adalet önünde yargılanıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. UCM (Uluslararası Ceza Mahkemesi) acizlikleriyle artık fiilen hükümsüzlüklerini ilan eden diğer uluslararası kurumlar gibi bu görevini yerine getirmediği takdirde bu görevi onurlu ve ehil bir şekilde yerine getirecek kurumların oluşacağına ve bu eli kanlı soykırımcıları yargılayacağına inancımızı koruyoruz, korumak istiyoruz.

Köklü bir devlet hafızasına ve geleneğine sahip olmayan ABD’yi insanlık dışı bu soykırımı desteklemekten vazgeçip akl-i selime davet ediyoruz. "Filistin'de öldürülen her çocuğun, her kadının elindeki kanda başta ABD yönetiminin ve sesiz kalan tüm ülke yöneticilerini bu insanlık dışı soykırımda payı vardır."

ABD’nin arkasındaki “güneş batmayan imparatorluk” unvanını yüzyıllar boyunca kullanan İngiltere’nin bu hayâsızca katliamdaki rolünü görmediğimiz ve kanlı tarihini bilmediğimiz sanılmasın! Hintli bir Sih mensubuna kısa bir dönemde olsa bu politikayı uygulatmayı denemesi onun bu soykırımdaki desteğini ve işbirliğini gizlemeyecek ve temize çıkarmayacaktır!

Bir insan olarak çağrımı yeniliyorum, tüm devletlere ve siyasi grup ve demokratik çevrelere; Kutsalınız varsa kutsalınız adına, insani değeriniz varsa inandığınız değerler adına size sesleniyoruz. Sadece yıkıma, gözyaşına, acılara, katliamlara, soykırımlara, sadece insanlık suçlarına sebep olan bu savaşı durdurmak için somut adımlar atmanız çağrısında bulunuyorum.

Son gelişmeler ışığında artık bölge devletleri; Türkiye, Mısır, Iran, Lübnan, Ürdün ve diğerlerinin net olarak anlamalıdır ki güvenlikleri ve bekaları Gazze’den ve Kudüs’ten başlıyor.

Bu konuda Türkiye’nin yapmış olduğu diplomatik barış ve insani yardım destek girişimlerini takdir ediyor ve destekliyorum.

İki devletli ve başkenti Kudüs olan bir Filistin devleti kurulmadıkça bölgede istikrar sağlanamaz, bölge ülkelerinin ulusal güvenliği ve bekaları sağlanamaz!

Ben yıktım zengin Arap şeyhleri yapsın düşüncesi pişkinlikten öte aymazlık ve Arap şeyhlerini Mankurtlaştırmanın açık yansımasıdır.

Bu soykırıma ve yıkıma sebep olan başta İsrail ve ABD olmak üzere tüm destekçilerini GAZZE halkına manevi ve GAZZENIN yeniden inşasının sağlanması için tazminat ödemeleri gerektiğine inanıyorum.

Kırılganda olsa soykırıma ara veren ateşkes girişimini desteklenmelidir. ABD/İsrail ve müttefiklerinin sürekli HAMAS’a parmak sallamaları en hafif tabirle siyasi aymazlıktır. Mazluma parmak sallayıp saldırganı kollamak dünya vicdanıyla alay etmekten öte 77 yıldır sürdürülen bir siyasi ahlaksızlıktır.

Bu durumun gerçek bir ateşkese everilebilmesinin tek güvencesi, Türkiye, Katar ve dünya halklarının yönetimlerinin değil duyarlı insanların vicdanının sesinin yönetimleri ve dünya kamuoyu üzerindeki baskısının etkisi olacaktır.

Leyla Kasım, Temime, Hamas’ın dünya vicdanına ve gönüllerinde yer eden sembolik etkileri Filistin sorununa hakkaniyetli bir çözüm bulunmadıkça yeni Leyla Kasımlar, Temimeler, Hamas’ların Filistin’in bu haklı direnişini sürdürmek için çıkacağı hatırlatmak istiyorum.