Diyarbakır'da yaşanan iki korkunç trafik kazasında 8 kişinin hayatını kaybetmesi, şehirdeki trafik sorununun ne kadar derinleştiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu kazaların ardından, bir kez daha ortaya çıkan temel sorun, Trafik kurallarına uyumsuzluk ve bu ihlallere karşı yetersiz denetim.
Diyarbakır'da trafik kurallarına uymayan sürücülerin sayısının hızla arttığı herkesin malumu. Her gün şehirde araç kullanırken telefonla konuşan, kırmızı ışıkta geçmeye çalışan, hız sınırlarını aşan ve hatta yolun ortasında manevra yapan sürücülerle karşılaşıyoruz. Bu durum, sürücülük becerisi olmayan, ehliyetsiz kişilerin trafikte büyük bir tehdit oluşturmasına da yol açıyor. Ehliyetsiz araç kullananların sayısı, kurallara uymayanların sayısını katlıyor. Bu insanlar, sadece kendilerini değil, tüm trafiği tehlikeye atıyor.
Trafik kazalarının en önemli sebeplerinden biri, denetim eksikliği. Trafik polislerinin sayısının yetersizliği ve denetimlerin düzensiz yapılması, sürücülerin kendilerini adeta serbest bir alanda hissedip kuralları hiçe saymalarına neden oluyor. Sürücüler, trafik kurallarını ihlal etmekte herhangi bir cezai yaptırımın korkusunu taşımadıklarından, bu tür davranışlarını sıradan bir hale getiriyorlar.
Bu durumu daha da kötüleştiren bir diğer faktör ise, verilen cezaların yetersizliği. Trafik kurallarını ihlal eden sürücülere kesilen cezaların çoğu, sadece maddi bir yük oluşturuyor ve bu yük sürücüler için caydırıcı olmaktan uzak kalıyor. Bu da, kurallara uymayan sürücülerin cesaretini artırıyor ve bir süre sonra trafik, adeta kaosa dönüşüyor.
Trafik kazalarının en acı sonucu, yaşamını yitiren insanlardır. Eğer bu konuda ciddi adımlar atılmazsa, Diyarbakır’daki trafik kazalarının ve can kayıplarının önüne geçmek oldukça zor olacak.